Küçükken taşlardık muşmulaları
Telli amcam bahçede
Asık suratlı
Muşmulanın yanında
İğde ağacı
Saçak saçak büyümüş
..
Aralık gecesi
Gözlerim gökyüzünde
Gök hafif puslu
Ay hilal, sis darmadağın
Gözlerim gökyüzünde,
Burnumdan soluklanıyorum
..
En latif şiirdir gözümde yağmur,
İner çisem çisem ve başlar akış.
Gözlerden uzakta bir dal doğrulur,
Yenilir bir zarif kardelene kış.
Bir tıpırtı çöker, ortalık tek ses,
Toprak burcu buram, gören vurulur.
..
Selam ederim mektubuma başlamadan
Sevgindir, anınca seni kalbime dolan
Heyecandanmıdır yüreğim kıpır kıpır
Gözlerim nemli hasret ruhumu acıtır
Sen ordasın ben burda öyle uzak diyar
..
Nemrut’ta Gün Batımı
Sonbaharın ortasında yazdan kalma bir gün. Toprağın kokusuna karışıyor pamuk tarlalarındaki pamuk kokusu. Adıyaman’dan Kâhta’ya geçerken heybetini hissettiğim nemrut karşımda. Karakuş tümülüsüne ulaşıyoruz. Nemrutta gün batımını kaçırmamak için. Kısaca öyküsünü dinliyoruz Süha rehberden.
Arabanın camından Mezopotamya üzerindeki uçsuz bucaksız topraklara bakarken nemruta ulaşmanın heyecanından yüreğim sıkışıyordu. Eteklerine geldiğimizde güneş güne vedaya hazırlanıyordu. Gözlerimin sana duyduğu özlem sona erecekti. Ömrümün bir saatlik bölümünü seninle geçirmenin heyecanını yaşıyordum. Doğu terasına tırmanan taş yoldan koşar adımlarla çıkarken rüzgârın sert vuruşlarına aldırmıyordum.
Zirve yaklaştığım her adımda sert nefesinle savruluyor nefesim biraz heyecan birazda senin rüzgârınla tıkanıyordu. Duruyordun bazen ‘’haydi nefes al ‘’ der gibi. o zaman biraz daha umutla tırmanıyordum. Rüzgarın güneşin son ışılarıyla yüzümü yaksa da doğu terasına ulaşmak zor olmadı..
..
Hayırlarda yarış, HAK'kın emridir
Bunda selam ile yaklaşan gelsin
Zafer ancak sabr-u salat iledir
Saftan imam seçen, sıklaşan gelsin
Nedir çektiğimiz ayrılıklardan
Toplumdaki gizli gayrılıklardan
..
Kalabalık odalardan
Tenhaya çıkışların
Bilmeyen gözlerden
Saklanıp kaçışların
Tekliğinde çınlayan
Efkarlı dağbaşı ayazı
Aldırmadan kırık nağmenin dile gelişİne
..
HAZAN
Hazan;
Yaprağın kopuşu dalından.
Sarı, kızıl, kahverengi;
Sarar bahar yeşilini
..
Karşımda muhteşem bir manzara...
Çisil çisil yağıyor yağmur avuçlarıma..
Damlalar düşüyor yüzüme usulca
Duygularımın sessizliğinde boğuluyorum hala..
Inan,hiç bir şey incitmiyor beni,
SENIN INCITTIĞIN GIBI
Kayboldum sonu görünmeyen yollarda
..
Böyle soğuk,böyle ürpertici olamaz bir bina
Sanki Azrail’le yapmış anlaşma
İçeride ruhlarla var bir kapışma
Yüzünde gülücük,gözünde yaş var ama.
Bursa ayaklarının altında
Ölmek için çook güzel bir manzara
..
Bir şiir yazmak on dakika seni yazmak bir ömür
On dakikaya bir ömür sığdırmak huzurdan öte ölüm
Seni ölene dek yazabilirim hiç durmadan
On dakikalık şiirlere binlerce ömür gömüp
Seni görür baktığım her pencere her manzara hatta duvar bile
Kalbime giriyorsun hiç basmadan zile
..
NEYE YARAR
Biri çocuk, öteki ihtiyar dilenirken
Utandım kendimden
Dertlendim büsbütün yeniden
Benim dertlenmem neye yarar
Sen, hep ben derken,
Ben de, beni beslerken
..
Ebruli saçları olur toprağın,
Tuğçe yapraklarında kışın hayali,
Bir kelebek narinliğinde manzara,
Çöl vahası gerginliği sular,
Ve kuş özgürlüğünde bir hava,
Delirme noktası bu günler delinin,
Ha aklı başında ha akılsız,
..
Günün düştüğü mağrib tepesinde
Alev saçlı bulutlar ülkesinde
Taşların altına döndüğü bu yer
Ceddin hakiki aşkı bulduğu yer
Çökmeden karanlık ufkun bağrına
..
Bu gece sana geleceğim,
Hayatımın en güzel sözlerini,
Sana anlatmak için biriktirdim.
Baktığım en güzel manzara resimlerini,
Senin gözlerinde görmek istedim.
Bu gece sana geleceğim,
..
Etrafta koyu bir sessizlik,
Ağacın yapraklarında çatırdı yok,
Resim gibi bir manzara var, dışarıda...
Rüzgar susmuş, artık konuşmuyor,
Ve saatler bir asır kadar, uzamış,
Yalnızlığın pençesi, sarıyor beni,
Boğulacak mıyımdır nedir? Korkutucu sessizlikte...
..
Asrların yoldaşısın,
Osmanlı’mın sırdaşısın
Sen Şuşa’mın kardeşisin
Sevdim seni Prizren’im.
Şar dağların mihenk taşı,
Terziler’in yüzük kaşı,
..
Bir manzara ki beton yığını
Şehir dedikleri tuğla, kiremit istifi
Bindirmiş insan üst üste her yaptığını
Apartman derlermiş sadece ve sâfî
İnsanlık kat ve daireye sıkışmış
Kapı önü, eşik üstü sohbeti unutmuş
..
Yolumuz düştü bir gün, adliye koridoruna
Sıramız gelene kadar, oturduk bir bank ta
Üç kişi belirdi o esnada koridorun ucunda
Ortada bir adam
İkide kadın, biri sağ biride sol kolunda
Dikkatimi çekti, ikisi de karısıymış aslında
Birde ne göreyim, olamaz olamaz dedim ya
..
bir gemi düşün okyanusun ortasında
denizi yırtarak ilerliyor,
bir kuş; sakin, inişe geçmiş
güneş kanatlarını yakıyor
aydınlık bir sabahın ortasında
yağmur usulca yağıyor
her şey sessiz bir piyanodan akıyor odaya
..