kurur muydu yapraklar, sen varken baharımda
acır mıydı yüreğim, olsa yüzün bağrımda
kelebek olur muydun, tırtıllar diyarında
bir ceylan ölür müydü pervasız dağlarımda
sen ki gökyüzünde parlayan güneşimsin
çorak toprağımda açtığın derin yaralar, gözyaşlarına meftun
hangi buluttan medet umsun
vızıltılardan köşe bucak kaçarken firari yüreğim
sedana hasret gök ve zemin
gönlünün saraylarında dilenci ellerim, sıcaklığını umarak
bir o yana bir bu yana deli divane koşarak
iki çay derdik
biri açık
diğeri içten olsun
güvercin kanadında inci kadar narin
gülümseyişi kadar masum, bir bebenin
annemin saksı çiçeği
efendimin gözbebeği
medinenin gülüyüm
işte ben o'yum
hicranın gözyaşlarıyım
ey aşk'ın pençesinde tutsak kalmış talihli
etme ah u zar..
bil ki aşk'tır şu alemin en değerli madeni..
cümle maden değer bulmak için yakılıp işlenirken
aşk ise maşukunu yakar, eritir..
ay karanlıkları sever
gönül aydınlıkları
hasret nihayetleri sever
sonlar başlangıçları
gökler ağlamayı sever
ey fani! iyilikte bulun lakin
iyiliğinin karşılığını verebilecek olana
yoksa şükran kin ve nefrete bürünür
bülbül güle tüm aşkını vermiş
gül aşkın hakkını veremeyince
o gece, beynimi vurdu yüreğim, İncim
katlimi hissetti tüm benliğim, İncim
uçuşurken evvelinde kan emici vampirler
almış olmalı biri tüm iliklerimi, İncim
o gecenin sabahı olmuş mudur, İncim
ruhsuz beden canlanmış mıdır şimdi
küstü ayaz, darıldı zemheri
bürünmez oldu memleketim gelinlik beyazına
aldırmaz artık bedbaht sevgili
ıssız yüreğimin gün doğmaz kara sevdasına
seyirlik güzellikler vardır
bir de ömürlük yaşanası sevgiler
lakin hiçbiri tutmaz yerini
yürekleri kördüğüme çeviren aşk'ın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!