Gözlerinizin içine bakan, sesinizi duyan ve duyduğu sesi anlayan,
çaba ve gayretlerinizi takdir eden,
fikirlerinizi destekleyen,
gerçek manada seven
ve
sizinle birlikte çoğalmak isteyen biriyle,
NE SEN, NE DE BEN
Aklında mı? Seninle; Kadıköy'de görüştük.
Uzun yıllar boyunca, derdimizi bölüştük.
Kederlere ağlayıp, kahkahayla gülüştük.
Ne sen vazgeçtin benden,
-Bizzat, adına yazdığım şiirleri dikkate almazken, nasıl olur da, söz çöplüğü bir yazı resminin üstüne yazılmış diye, kanatlanıp uçuyorsun? Bu yazı bir şiir değil, o güzel resmi kirleten, yemekhane artigidir.
İşte o artık
- Geçti vakit
Anılarla !
OYUN HEP AYNI OYUN
İyice yaşlandım artık
aklımda köhnemiş birkaç öykü
birkaç anı
çokça keşkeler saklı
Davranışından dolayı özür dilemeyi gururuna yediremeyenler, benim o davranışa verdiğim tepkiden dolayı, özür dilememi bekliyor!
Efkan ÖTGÜN
Öyle bir yüreğim var ki benim; hangar gibi, han gibi.
Herkes çatkapı girer içeri.
Kimi kalır, kök salarak yerleşir!
Kimine rahatlık batar ve çeker gider(!) O da öyle yaptı ve çekip gitti.
Ama; Arsızı, hırsızı, uğursuzu da geldiği gibi
ben uğurlarım(!)
"Tuttuğun eli bırakırsan, önce saçlarımı keseceğim" söylemi, sadece süre gelen rutin bir alışkanlıktı!
Bizi biz yapan aykiriliklarimizdir.
Ne sen kendinden bir tane istersin, ne de ben kendimden bir tane daha olsun isterim.
Çünkü bizi bize yakınlaştıran şey aykiriliklarimizdir.
Karşı cinsten olusumuzdur. Aykırı olmakla inatçı olmayı karıştırmamak lazim.
SAHİ SİZ KİMSİNİZ
Hiç olmadık bir zamanda, hiç olmadık bir mekanda, daha önce hiç karşılasmadığınız biri çıkar karşınıza.
Kimdir, nedir, nerelidir, hangi din, hangi ırka mensuptur sormadan, sorgulamadan, karakter analizi yapmadan, bir kıvılcım düşer yüreğinize.
Sahte bir imzayla, hamiline yazılmış karşılıksız cinayet şiir gibiydi aşk!
Tahsilatı hiçbir yürekbanktan yapılamadı!
Efkan ÖTGÜN
https://youtu.be/liSwz73JbmE?si=ccI4RIXQeXvREcaK
AYAZ ne kadar GÜVEN'ilir olmuş ki, geri dönüşler başlamış. Gönlü bol. Yazıklar olsun demekten başka ne yapabiliriz?