Mâlum Hocaya Şiiri - Orhan Demirtemo

Kurtaramaz kürsüde attığın naralar seni
Çıkar elbet bir gün yalan ile dolanın
Gıyabında halk, bir gün mahkûm eder seni
Vicdanında halk bir gün öldürür seni

Siyasette şeytansın, kandırmada ustasın
Para rüşvet yemede çok zeki ve kurnazsın
Peşkeş çekersin makamı nefsine keyfince
Acımazsın bir nebze aç perişan millete

“Titan Saadet Zinciri” gibi her halkanda bin yalan
Kümelenmiş cephende sözde şair, yazar, çizerler
Meddahı, tüccarı, cemaatin “hoca efendisi”
Bir eliniz balda, biriniz ta Amerika’da

Utanmadan “devşirmeye” hizmet hareketi dersiniz
Evet, bu asrın en büyük din tüccarı hareketi
Besleniyorsunuz Kur’an’dan, domuz gibi olmuşsunuz haramdan
Merdiven yapıp basmışsınız menfaat için Kitaba

Siyasetle işin ne, para ile işin ne
İş, okul, fabrika, doymazsın maazallah
Biraz daha gayret deyip, holding kurmuşsun maşallah
Hacı mısın, hoca mısın, yoksa paragöz tüccar mı

Hâlâ toplarsın zekât fitreyi bin bir fitneyle
Sözde dernek kurmuşsun garibana fakire
Ülkende aç kalmamış, sıra gelmiş Afrika’ya
Vay hâlimize, fitne girmiş içimize

Risale-i Nur’u, eğip büküp, çarpıtıp yaşarsın
Sırtını verip, tam tersini yaparsın
Risale-i Nur’un talebesi değil, “benim talebelerim” dedirtirsin
Vay senin hâline vay cemaatinin hâline

Lüks, sosyete hayat yaşarken uzaklarda
Kurt gibi bürünürsün, mütevazı kisvesine
Her milletten her dine fetva verirsin keyfince
El üstünde taşınırsın, çok sevilirsin böylecesine

Nerde kaldın, geç kaldın, neredeydin hoca bunca sene
Çıkmadı İslâm’da, senin gibi ecnebiyi seven böylesine
Türküsünü söyleyip, övgüler dizerler yoluna
Her din-meşrep saygı duyar, o çizgisiz bukalemun hocaya

Seni zamane hocası, seni ahir zaman hocası
Şeceresi, silsilesi yoktur ki, olsun bir tarikatın başı
Olmuş menfaat için, tam bir din bezirgânı
Peygamber’in bahsettiği, ahir zamandaki “Cehennemin fırkası…”

Hangi peygamber, veli, sürmüş senin gibi lüks hayat
Bir kuru hocalığınla, nerden buldun bunca parayı
Ham madden İslâm’dır, keyfince işleyip, işleyip satarsın
Doldurursun heybeni, yarın toprakta doldurur gözlerini

Geçiminin yolu, camide sanki tiyatro
Rol yaparsın artist gibi, kürsülerde minberde
Titretirsin kendini yalandan bir güzelce
Kandırırsın kalpleri, kaldırırsın parayı

Dua değil, beddua edersin, o da çıkar aşkına
Milyonlarca oy almış çalışan hükümete
Hedefinde başbakan, şahsında millete
Meydan okursun utanmadan, şu koskoca Devlete

Dilin çatal gibi, çok zehirli bir yılan
Zembereği boşalmış, sıtmaya tutulmuş çıyan
Bak yüzüne aynada, ne nur var, ne hilâl
Benziyor mu veliye, o senin çarpık siman

Marmara’yı yakarken İsrail’in askeri
Filistin’de, Irak’ta, Afganistan, Mısır’da
Yanarken bunca can, neredeydin be hoca
Tutuk muydu o çenen, bağlı mıydı o çenen

Yaşadığın ülkede, sığındığın etekte
Neyi koklar durursun, gizli gizli ellerde
Saldırır İslâm’a, alır her gün nice can
Yaşadığın ülkenin, haçlı olan askeri

Miden kaldırıp hazmediyor, çok belli o zulmü
Gayet rahatsın, İslâm’a kan ağlatan yatakta
Hangi âlim dayanır, bunca zulme, zulmete
Hardal tanesi kadar, kalbinde hiç mi yok din-iman

Gıkın çıkmaz canice, işlenen cinayete
Yakacaksın çıkarına, yaşadığım ülkeyi
Çek elini ülkemden, sana yetmez mi yaşadığın vatan
Amelinden – sözlerinden bellidir, kalbindeki yatan

Şaşırtırsın İslâm’ı, el pençe huzurunda dururken Papa’nın
Hem lâik, hem modern, al sana sarıksız, takkesiz bir hoca
“Kime benzerseniz, onlardansınız.” demiş Peygamber
Allah’ın Peygamberi gerçek İslâm’a göre
Sen gerçekten, cehennemliksin be Hoca