'aynı kadınla iki kez
evlenerek hayatımı mahvettim'demiş
William Saroyan.
hayatlarımızı mahvedecek bir şeyler
her zaman vardır,
William,
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




şiirler bir mesaj vermek zorunda mı?
ya da biz aramalımıyız?
Bu şiirin verdiği mesajlar çok güzel.Hayatta çok örneklerini gördüm ve görüyorum.
Şiirin çevirisi ve edebi yönden incelemesi ÜSTADLARIN işi.
Saygılar....
Makine hiç de kötü bir şiir seçmemiş. Hayata dair felsefi bir yaklaşım var bu dizelerde...Ve aynı zamanda, Bukowski'nin ironik çözümlemesi. Tek sorun şu ki, pek çok çeviri şiirde olduğu gibi, yeniden ve başka bir dilde yazılırken iç sesini (müzikalitesini) kaybetmiş şiir.
Özgün halini meraklı şiirseverler için ekliyorum...
...RUIN...
William Saroyan said, 'I ruined my
life by marrying the same woman
twice.'
there will always be something
to ruin our lives,
William,
it all depends upon
what or which
finds us
first,
we are always
ripe and ready
to be
taken.
ruined lives are
normal
both for the wise
and
others.
it is only when
that life
ruined
becomes ours
we realize
then
that the suicides, the
drunkards, the mad, the
jailed, the dopers
and etc. etc.
are just as common
a part of existence
as the gladiola, the
rainbow
the
hurricane
and nothing
left
on the kitchen
shelf....
C.Bukowski
Üç beş günü iyi gitti...
Sandık ki art niyet bitti...
Bitmez aslâ kısır döngü;
Bize,illallah dedirtti...
Her tür şiirden,bezdirtti...
Bigisayar çok fanatik...
Tekrar olduk,otomatik...
Gâvura,yine takıldı ;
Bu minvalde geldik gittik...
Sanki rüşvet verip,biri;
Satın almış işbu yeri...
Demiş ki,benim şiirim ;
Hep olsun günün şiiri...
Aşım bayat;ama,yeyin...
Sonra da çok leziz deyin...
Ben, tanınmış bir aşçıyım;
Şakşakları,yineleyin...
Bu berbat şiire yorum yazmadan merak ettim yapılan yorumları ve Yunus kardeşin yorumunun altına imza atmayı daha uygun buldum...
BU BİR KARNEDİR MERAK EDEN OKUSUN
29 07 2004 başarılı
31 07 2004 oda ne alttan dersi varmış..
29 07 2005 sınıfta kaldı..
31 07 2005 sınıfta kalanlara af çıktı
29 07 2006 karnede beş zayıf
31 07 2006 babadan dayak yedi utanmadı
29 07 2007 okuldan atıldı
31 07 2007 Af çıkmış yeniden başladı
Şimdi sorarım bu karne kime veya kimlere ait....
Ben temcit pilavını sevmem, sevenler buyursun tıka basa yesinler...
Bu şiiri seçenlere itirazım var ben bir okuyucuyum enayi değilim....
Şiir severlere saygılarımla...yunus karaçöp
BULDUNUZMU KARNENİN SAHİBİNİ VEYA SAHİPLERİNİ.....:
hiç bişey anlamadımm... şiir çeviriyi kaldırmıyor.. belki yazıldığı dilde daha melodiktir ama böyle olmamış bence..
HASTANE YEMEĞİ GİBİ...TADI TUZU YOK ...AMA BAŞKA ÇARENİZ DE YOK BU SAYFAYA GELİYORSANIZ YEMEK ZORUNDASINIZ...
Bence şiiri ve şairi değil de ,günün şiiri tercihini yapanlar eleştirilmeli.
Türkiyenin en çok kullanılan Kültür ve Sanat Portalı.ANTOLOJI.COM.
Daha ileri görüşlü düşünmeli....yanılıyormuyum.?
Yoksa yeni ufuklar nasıl açılır...?
Saygılarımla.
Günün şiiri olacak özellikte ve güzellikte bir şiir değil...Saygılarımla...
insanda irade denen bir nimet vardırki;akıl sahiplerine,zararını karını,iyiyi,kütüyü,hayırlıyı şerliyi birbirinden tefrik etsin diye lütfedilmiştir.onu irşat içinde;124.000 nebi(AS),124.000.000 veli(rahimehullah),ve sayısız,alimler,arifler,salihler,abidler,zahidler,şakirler,hamidler ve hatipler göndermiştir.
akılk bu mürşitler sayesinde karanlıkta kalmaktan ve yanlışlara süluktan kendini muhafaza eder.
yoksa tek başına zararı,karı tefrk edemez.felseflerde insan sözü olması hasebiyle,her zaman dosdoğruyu teşhis edip,yarlara merhem olamaz.
öyleyse her türlü hatayı mübah, veya normal gösteren anormal görüşlere itibar etmemek lazımdır.
Bu şiir ile ilgili 106 tane yorum bulunmakta