bazen,
kendimi ölmüş hayal ediyorum...
mahallede öldüğüm duyulduğunda,
şöyle yapılır diyorum...
iş yerinde öldüğüm duyulduğunda,
şöyle duyurulur diyorum...
ben artık,
hiçbir şeyi çok istemiyorum biliyor musun?..
hiçbir şeyin çok istemekle olmayacağını öğrendiğimden beri,
sakin bir ömür sürüyorum,
dünyanın çetrefilli yollarında...
rüzgârı arkama alıyorum,
ben daha büyümedim ki,
beni almayın aranıza!..
bak zilinize basar kaçarım,
bak işerim duvarınıza!..
boyum uzadı kilom arttı,
büyüdüm mü sandınız?..
benim annem,
hiç makyaj yapmamıştır mesela...
vazelin sürer ellerine,
kına yakar hâlâ...
benim annem,
kuaföre de hiç gitmemiştir hayatında...
gündüz gözüyle,
karga gözümü oyar,
yılan koynumu deler!..
tarlasını sürdüklerim,
üç kıta yedi deniz gezdirdiklerim,
hani nerdeler?..
ben yine erkenciyim bugün,
ben yine çoktan ayakta...
belki sen daha yeni uyandın,
belki de hala yatakta...
belki biber kızartıyorsun kahvaltı için,
belki patates...
bildiğin kadınlardan değildi o,
inan bambaşka biriydi!..
Nemrut'ta sabah güneşiydi sanki,
Üsküdar'da akşamüzeriydi...
asalet onda ete kemiğe bürünmüştü,
kadınlık onda level atlamıştı...
Birazdan,
Hatıra yüklü,
Bir gemi gelecek,
Kıyıma uğrayacak...
Hafızam,
Hevesim,
ah,
çıkıp gelsen bir cumartesi!..
bir cuma kadar mübarek olurdu elbet,
bir cuma ertesi...
takıp takıştırırdım yine,
güzel kokular sürerdim...
sonra,
sonra bir de Allah'ım;
güneş hiç gitmesin,
sigaraya zam gelmesin,
annemin dizleri ağrımasın!..
koşmak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!