Düşlerimiz birer meşale gibi,
Geceyi aydınlatan, umudu yeşerten.
İçimizde yanan bu ateş,
Özgürlüğün sesiyle dolup taşar her an.
Duydunuz mu?
Şehrin sokakları yine sisle dolu,
Bir zamanlar bu köşede çocuklar oynardı,
Şimdi herkes bir yerlere yetişme telaşında.
Elde çiçek, gönlümde sevda çiçeklenir,
Gözlerinde gizlenen aşkı keşfederim bir bir.
Rüzgar eşlik eder, saçlarına dokunur,
Kalbimde şarkı söyler, dillere destan bir aşk uçurur.
Düzen bozuldu, gel gör bu garip dünyayı,
Yitirdi insanlık yolunu, ahlakını, özünü.
Nefret körüklenirken, sevgi birer birer sökülürken,
İçimizdeki umut ışığı soluk, zayıflar gözlerken.
Edenler bulacak bir gün,
Kaybolan doğruları,
Gölgelerde saklanan,
O gerçeğin izini.
Elden gitti ömrüm, soldu
hevesim,
Düşlerim darmadağın, umutlar
yerle bir.
Kanayan yaralarımda saklı
üzüntülerim,
Gözlerin elmas kadar parlak,
Yüreğimde yangınlar var, dumanı tüter.
Adımların sokakları deldi geçti,
Gönlümde bir şehir kuruldu, sana benzeyen.
Elmas gibi sert bir gerçek,
Kelimelerim keskin bir hançer,
Unutulmuş ruhları deler geçer,
Öfkenin sonsuz karanlığında.
Bir sabah güneşi gibi doğdun,
dünyamı aydınlatan sıcaklıkla,
bir çiçek gibi açıldın kalbimde,
her bir yaprağında sevdanın özleri.
Bir gün bir çocuk sordu,
Gökyüzü neden mavi?
Baktım, düşündüm derin derin,
Bir yanım cevap aradı,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!