Mahkumiyet Şiiri - Hasan Ceylan 3

Hasan Ceylan 3
4

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Mahkumiyet

Sene başıydı…
Bir ders var…Mesleki gelişim…
Güncellenmiş Genel kültür dersi…
Ama çok..çokta teferrüatlı…
Kitabı ,her yıl çocuklar gırgırınada olsa şikayet ettikçe
Megepten indirilerek bastırılır
ve ödenek farkı öğrencilerden tahsil edilir
Muhasebeciside,tahsildarıda Üüüretmen….
Son zamanların modası…
Paşa sucuklarına Üzeel Üretmen..Seçmece…
Bizim Piyangodan çıkan ,çıkartılan ….Uzmaaan Öğretmenlerimiz..
Besleme olduklarından zora ,zorlamaya gelir mi haşa..! haşa..!
Öğrenci sayılarımızda düştüğünden…ek dersleri dolduramıyordum..
Velhasıl Müdür başyardımcımız Muzaffer Bey Rica etti..
Hem ders saatin dolmuyor zaten,bu desleri alanda yok
Alırsan, olur şöyle böyle şu kadar…
Benim için … sistematiğim içinde sorun değil..
tekrar ederim..kötümü..?
Ama 4 sınıf….2’şer saatten 8 saat…
9.sınıflar hem kalabalık ,hem sorunlu sınıflar tek problem bu..
Aslında asıl problem…okul idareleri ve sistemin kendisi..ya
Vira bismillah…
Sıkıntıda bitmez ,dertte bitmez..yeniliklerde…
Ara tatil, yarı yıl tatil..nerden çıktı lan bu festival…
Hayda bu depremde neyin nesi…
Zaten okulumuz yıkılmış,İTO ya sığınmış 2 li eğitim yapıyoruz..
Öğleden sonra 14 de başlıyoruz ,20 de dersler bitiyor…
Haftada 2 gün sıkıntı…evelallah üstesinden gelirim,rayınada koyarım

Ne olsa birikim ve hazırlıklarım vardı…da..
Velhasıl maraton başladı….
Fakat dönmek lazım önhazırlıklara…
Efendim…dal derslerimiz azalınca,ders saatlerimiz dolsun diye
Yönetmelik gereği 17 öğrenciyi geçtiğinde aynı derse 2 öğretmen
22 geçtiğinde 3 öğretmen aynı derse girebiliyor…
Saçma sapan diyeceksin..ama öyleydi….fiziki mekanda elverişli olmayınca
Bir arkadaş işi götürür ,sürükler
Ara sıra da sorunlara paylaşılarak geçiştirilirdi…yani kağıt üstünde
İki,üç öğretmende olsa dersi bir arkadaş götürürdü…
Elektrikçi elektronikçi öğrenciler birleşince elektrik öğretmenleri ,elektronik bölüm ve dal derslerine
Kontenjandan verilirdi.
Eskilerin ,önemli ve baba dersleri sayılsada
Teknolojiyle neyimiz un ufak olmadı ki..
Birde yetersiz teknolojik altyapılar aynı sıkıntıları yaşatıyor
Nitelikli ,kaliteli eğitimler yapılamıyor,
Birde tecrübeye dayalı öğretmen ister istemez davranış farklılığı gösterilebiliyordu..
Teknik resim derslerinin ,blgisayar atelyesi ve labaratuarında yapılması
Ödev,resim ve proje yapraklarının en azından Autocad le çizilmesi hep hayalimdi
Niye bizim elektrik ve elektronikçilerde bu dersi bilgisayar ortamında görüp işlemesin…?
Yokluk,mağduriyet niye yaşanılsın….
Düzen,ciddiyet,disiplin ,başarı…davranış olgunluğu,sorumluluğu,duyarlılığı,Görev bilinci
Başarılabilir beceriler , güven,özgüven yaratılarak
çocuklarımıza kazandırılmasın…

Ben ve Elektrikli ev aletleri öğretmenlerimiz
Arçelikle işbirliğiyle
Dijital kayanaklara kavuşmuş
dijital teknolojileri kullanabilme becerilerini kazanmıştık
Dersin görsel işlenmesi,Googol ve youtube ile de zenginleştirilmesi
Genç öğrenci beyinlerini daha doyurucu ,tatminkar kılıyor öğrencilerin;
Motivasyon kazanıp hedef yükseltmeleri
öncelikle davranış olgunluğu ve saygı İle ilgi ile şekilleniyordu
Eksiklikler dah net görlülebiliyor
çözüm ,önerilerine kafa yorulabiliyordu…
Elektrik bölümü gelişmiş dallara ayrılmış,daha büyümüş gelişmişti
Elektronik bölümü daha güncel,ileri teknolojiler içermesine rağmen bizim imkanlarınızdan yoksun ve geriydiler..
Kaldiki onlar da
Kültür Üniversitesiyle iki yıllıklara girerek açıklarını görmüş,
kendilerini bilgisel geliştirerek,teknolojik yeniliklere gitmişlerdi.
Ama gördüğüm
elektrik-elektronik bölümü ve dalları genelde sıkıntılı,sorunluydu
velhasıl aldık dersleri..
derslere laptopla giriyorum..Laptopdan anlatıyorum..
Fatih 1453 de Fethetmiş İstanbulu ama…
Akıllı tahtalar çalışmaz..,yapılsa edilse bile
Bir bakmışın bir hafta ongün sonra kablo koparılmış
Prizler çalışmaz..
Zaten ders 40-45 dakika birde modda …blok ders…
Mantık…kahyalar ırahat etsin…nere len burası çoççuk parkı mı..?
Demmi yani…
Böyle bir ortamda Elektronik bölümü öğretmenleriyle ortak derse
Giriyorum..Ve tabii onların Atelyesinde…
Öğrencisi bir dert öğretmeni bir dert..
3 derse ortak giriyoruz…kendi aramızda bölüştük…
Bana Teknik Resim dersi düştü..
İlk saatlerde vereyim…siz devem edersiniz
Ben pır volta…kabul ettiler tabi..
Ben saygılıyım ve benim için hangi dersin olduğu farketmez
Elektronik Atelyesi olduğu içinde ,kapıyı pencereyi açmak için
Erkenden gelmeleri veya maymuncuğu paylaşmaları gerekirdi
Ben elektrikli ev aletlerinde paylaşırdım arkadaşlarımla…
Anam anam her bir bölüm ayrı bir krallık…dükalık
Haklılar da hesapta…
Vatandaş erkenden gelir…dersleri takip ederdi…
Etsin ne yazar…
Ama terbiyesizlik,kendini bilmemezlik işte..
İkide bir ,birde ukalaca derse müdahale ederdi…
Bir iki…önce fesuphanallah,sonra tekdir….sonra allahın emri..
Laftan anlamaz…
Çocukları akıllı tahta çalışır umuduyla başka bir yere götürdüm…
Olmadı..verim alamadım
Çocuklarında çoğu zıpırmı zıpır…
Biri çıktı ..anlat babam anlat anlamaz…
Elbette halve gidişden dersinini alınca
Herhald koştu şakşukacının yanına
Ve oda yönlendirmiş anlaşılan maslahat güzarı idareye..
Çömezler bana akıl hocalığı yapacak..!
Naparsın ….Üretmenlik dersi,pedegojisi Suna’cak virecek..!
Birde ikidebir kendini bir bok yerine koyan külhanbeyi çıkarsa..
Ki aslında ben istersem tozunu dumanını bile attırırım…
Ve sonunda da mecbur etti…
Ve çektim bir kenara…anlattım,bir daha…
Paşa olsan ne yazar ulen ..yıktım üstüne
Geliyorum, çakıyorum imzamı..hadi bana eyvallah..
Gıkını çıkaramadı,ispiyonu da kesti…ben dalgamdayım
Baktım zaman içinde hiçyoksa elektronikte -123-
Birşeyler vermeye çalışıyor çocuklara…
Bulup buluşturuyorda sanırdım…ki
Nice sonralar…
bir kıyak otlak meselesi olduğunu itiraflarla öğrendim…
onlar ermiş Murat’ına hikayesi…
naparsın düzen bu..düzen…engelleri aşmak taktiği…
zaten hep tuhafıma giderdi…
teknolojik olarak ileri görünen
elektronik,bilgisayar,otomasyon bölüm öğretmenleri bile
niye hep tabiri caizse gerici,çanak yalayıcı,kaprisli ve
aman allahım çıkan sorunlar karşışında ağa-kahya
dayanışması tezgahı içinde olunur,olabilirlerdi…
bizlerse haklıyken haksız duruma düşer,düşürülürdük..
ki gel de kızma birader..
deprem olmuş deprem…
ödü bokuna karışmış herkesin
bende yazmışım iki satır..
“Sakin ,soğukkanlı olun…
veleveleye vermeyin…Binamız sapa sağlam,hatta şu meşhur Avruppa konutlarındanda sapasağlam..”
anam anam ..bir yaylım ateşi….
Bırak ..yüzyüze geldiğimde bile 3 lü mitralyöz mübarekler….
Tabi bıraktım kendi hallerine…hayıflanarak
Ve kuyruğunu sıkan kedi gibi uzaklaştım…
Van tu tri nom…van tu trinom…van tu tri nom
Maske –mesafe sıvası dökülüyor kişiliklerin bir bir..
Babam bunlardan köy kasaba olur mu..?...voltingin..
İçim kavruluyor içim..voltingin…
Üç mendebur kafa kafaya vermiş mi ,verdirilmiş mi.?
Bir şikayet dilekçesi…tezgah..!
42.yılımda aldım bir sarı zarf iyi mi…
Evellallah mancınıkları ateşledim ama..
Haftalık 8, aylık 32 ders saatinden ettiler beni …
ve tezgah içinde tezgahla…
anlasanda ne fayda…ekmeğimizle oynandı böyle…
çekme değil bu kuvvet itme,ittirmece…
garibsen ,yanlızsan ve tek başına bırakılmışsan…kalmışsan
ne fayda dikilsende
içim aciyor,kanıyor …Şafak sökmedi hala..Hala…Ala..!

Hasan Ceylan 3
Kayıt Tarihi : 13.4.2022 20:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hasan Ceylan 3