Şeytan’a uyup da, böyle neyledin.
Mahkemede, ifadeni söyledin.
Hapishaneyi, mekânın eyledin.
Söyle hele, hâlların nasıl mahkûm.
Günde kaç kere, yoklama yapılır.
Allah diye, gardiyan’a tapılır.
Ekmekler de, dilim, dilim kapılır.
Söyle hele, kolların nasıl mahkûm.
Mapus bahçesinde, al güller bitmez.
Birkaç oltaya, senin hayal yetmez.
Ayakların, sevdiklerine gitmez.
Söyle hele, yolların nasıl mahkûm.
Suç işleyip de, eriştin ahdına.
Hâkim de oturmuş, ceza tahtına.
Kanunlar yasalar, konmuş bahtına.
Söyle hele, falların nasıl mahkûm.
Sen içerde, can’lar dışarı da bekler.
Kalbin çalışmaz, yavaş yavaş tekler.
İcralık olmuş, senetler çekler.
Söyle hele, pulların nasıl mahkûm.
Acımadın sende, kendi kendine.
Özgürce yaşar iken, girdin pin'e.
Paksoy'um acıyor, senin haline.
Söyle hele, dillerin nasıl mahkûm.
Kayıt Tarihi : 9.1.2010 19:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!