İkisinden de ses çıkmıyordu. Kadının gözleri yerde, adamın gözleriyse penceredeydi. Tek bir an göz göze gelseler her şey yerine oturacaktı aslında. Çünkü ikisi de birbiri için yaratılmıştı, farkında değillerdi. Kalpleri aynı anda atıyordu. Yüzleri birbirinden ayrı yere dönük olsa da birbirlerinin hareketlerini anbean takip ediyorlardı. Âşık ile maşuk arasındaki görünmeyen bağları görüyor kılmak için küçücük bir kıvılcım gerekliydi. Rastlantılar değil kaderdi sevdaları ebedileştiren. Ve kaderdeki o lahzanın gerçekleşmesi için eller açılmadan gönül diliyle dualar ediliyordu. İkisi de aynı anda dualarını bitirip Allah'a "Lütfen!" demişlerdi. Lütfenle birlikte bir kelebek gelip aralarına kondu ve gözler birbirine değip yüzlerinde tebessüm çiçekleri açtırdı.
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta