Bir gün buluşacağız Lola..
Belki İstanbulda, belki Kudüste, belki Arafatta
Kimseler bilmez, bilemez, Allah bilir, Lola..
Çay mı içeriz, kahve mi pişiririz..
Yaralarımızı mı sararız..
Vuslatın hesabını mı dökeriz, bilinmez..
Asırlar sonra ilk defa bu kadar umutluyum Lola..
İçim hiç olmadığı kadar çocuk, hiç olmadığı kadar yesrib..
Bir o kadar mutlu ve bir o kadar telaşlı..
Bütün gökyüzünün yıldızları sarmalasa seni, taştan barajlar kurulsa önüne, kolayca seçer gözlerini gözlerim, kolayca bulur gediğini kelimelerim ve yıkılır baraj, su altında kalır nihayet aşkımız Lola..
Balıkların gözyaşlarını unutma Lola..
Neyse meselemize dönelim..
Bir mesele var ya da yok..
Varlık ve yokluk arasında mümkinat var
Önce aşk ve alabildiğince imkan..
Hangi cihetten baksam mutluluk..
Hangi yönden baksam kelebekler ölümsüz..
Hangi yandan baksam yaşamak öldürüyor
ölümü..
Kuşlar kadar özgür, yedi güzel adam kadar hür..
Senin kadar bahar, sen kadar menekşeler..
Ben kadar sonbahar, ben kadar karahindibalar Lola..
Öyle bir gün ki,
tüm varlıklar bu kavuşmaya tanıklık ediyor.
Tahta kurusundan tut da, baltaların tecavüzüne uğramış ve baltaların sömürüsündeki ormanların en yaşlı ağaçlarından herkes var..
Kestane, gürgen, palamut, biraz da ben..
Ben Lola!
Ben ve umut..
Mutlular ülkesinin tek umutsuz, şikayetçi çınarı..
Gazap üzümleri
Geyvenin gülleri
Zezenin kalbi
Göçük prensin küskünlüğü
Ihlamurların adamı
Serçe kuşun kanadı Lola
Umut, evet şiirin ismi bu olsun.
Adem, Havva ve çocukları ilk sırada..
Kabil, toprak eşen karga ile gelir
Habil en güzel kurbanlarla..
Hüthüt'ü unutma Lola.
Belkıs haberi almıştır çoktan
Yusuf, saray fırıncısı ve şerbetçisi de var
Hakikat süt kadar beyazdır bu an
Tereyağı kadar mütevazi, zeytinyağı kadar gururlu
Mısırın nedimeleri kadar kibar, Zelhanın nefsi kadar hırçın
Kardeşlerin ihaneti kadar günahkar Lola
İsmail zemzemi bulmuştur
Hacer telaşsızdır şimdilerde
Süleymanın tahtını biz taşırız
Geç olsun güç olmasın Lola..
Bak Musanın asası yol açtı bize
Özür dilerim, hayır!
Musanın Rabbi,
İbrahimin Rabbi,
Evrenin sevgilisi ve onun sevgilisi Lola
Hiranın sakinleri
Sevrin dostları
Ankebut ve güvercinler
Güller…
Cennet ehli ve cehennem ehli..
Kitabı soldan verilenler, sağdan verilenler..
Binler tonluk imanı olan, hardal tanesi imanı olan..
Karcılar ve hesapçılar
Ve Rıdakel matlubinin dilencileri
Feğfirlinin bekçileri
Bankacılar ve borsacılar
Beyazlar ve siyahlar
Veralar ve maveralar
Fakirler ve zenginler..
Yaşamak ülkesinin çöpçüleri
Fikir ülkesinin işçileri
Cemiller, Necipler, Serdengeçtiler
Ha bir de işsizler
Mutsuz çocuklar
Yorgun hayatlar
Yarım hikayeler
Şeytanın çocukları da var tabi..
Dumansız cinler, nurdan melekler..
Balçıktan insan ve çamurlaşmış ruhlar..
Özgür köleler, hür adamlar, asil kadınlar..
Tozu dumana katanlar
Koşu bitse de koşanlar
Asırlar öncesinde kalan dinazorlar bile Lola..
Bütün arılar yıllık izindeler
Bizim neyimiz eksik binbir geceden
Binbir gece kutlanmalı bu kavuşma
Arşı taşıyan melekler saf saf gelirler
Cennette düğünler, dünyada düğümler
Akbabalar bir an duraksamış
Ebabillerin sırtındayız
Minicik bir gök uzanmış üzerimize
Bulutlar gereksiz, yağmurlar yağdırılır
Karlar lapalanır, güneş annemiz gibi okşar
Rüzgar toz kaldırmaz, kaptanı derya karınca paşa
Kuşlar tüm kırık kanatlarından soyunmuş
İnsanlar ise tüm ayıplarından azad olmuş
Sıradanlaşan aşkın kanunu tekrar yazılmış Lola..
Devamı var...
Kayıt Tarihi : 28.7.2021 19:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!