Hâlende pervâne can, mah-cemâline düşkün
Alevinde kavuran dîdar-ı nârdın Leylâ’m
Suskun iken dilimi çözdü ölümsüz aşkın
Sen ki ezelden beri, ben için vardın Leylâ’m
Bir hiç idim cihanda, içim dışım kupkuru
Benliğimi yeşerten cezbeli sırdın Leylâ’m
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;