Talih mi, baht mı,
Kader mi desem?
Hangisi soldurdu içimde seni?
Yüzümde çizgiler, gönlümde hüzün…
Kayboldu gençliğim, andıkça seni.
Varlığın ömre bedeldi, yokluğun kayıp bir mezar,
Diri diri gömülmüşüm, gelip bulsan ne yazar?
Gün gelir, belki senin de vicdanın sızlar...
Toprağa yâr oldum, sevdikçe seni.
Her adımda hatıran, her adımda sen...
Ağır ağır yürüdüm yokluğunda ben.
Her sokak bir çıkmaz, her yer karanlık —
Bir zindan yürekte kaybettim seni.
Zemheri çökerken kalbe, küser içimde yazlar,
Gönlümün eşiğinde bin kırık düş, ayazlar.
Alnımda derin çizgiler,
Şakağımda beyazlar...
Bir nihavend eşliğinde bekledim seni.
Taş duvarlar ezberledi hece hece ismini,
Çerçevesiz tablolara çizdim son gülen resmini.
Kılavuz bildim kendime her sabah ezan sesini,
Semaya her bakışımda diledim seni.
Bir cam kırığı gibi battın avuçlarıma,
Yüreğim kan revan oldu sustukça sana.
Hayalini kurmak bile mâl oldu cana —
Kendine vekil mi kıldı Azrail seni?
Solgun bir resimde saklı senden kalanlar,
Bir çiçeğin tınısında tüm hatıralar...
Sustum. Anlatamam artık, yüreğim kanar.
Bir daha gün yüzüne çıkartmam seni.
Gönül defterimize yazılmamış mutluluk,
Dilimde keşkeler, yüreğimde yorgunluk...
Hayalin hep gözlerimde, sesimde derin suskunluk.
Lâl olmuş bir dil ile söylerim seni.
— Fevzi Emir Yılmaz
Fevzi Emir YılmazKayıt Tarihi : 13.7.2025 19:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!