Bir heyecanla,bir telaşla yolculuğa koşuldu,
Kalp çarpıntılarıyla peygamber toprağına kavuşuldu.
Yeşil kubbenin altında yatan efendimiz,
Dedik ki senin yoluna feda olsun bedenimiz.
Gece demedik,gündüz demedik koştuk mescidine,
Rüku ettik, secde ettik dizi dibinde.
Sayılı gündü sekiz gün, kırk vakit,
İbadet ettik,dua ettik,yalvardık. Efendimiz şahit.
Giydik beyaz ihramları,sanki kefenimiz deydik,
Vücudumuzu bıraktık ama ruhumuzla Allah'ın izindeydik.
Geldik İslam aleminin göz bebeği,siyah örtüsünün altında parlayan nura,
Karanlık dünyamızı aydınlatacak ışığa.
Tavaf ettik,say ettik,zemzemini içtik,
Ruhumuz yaratanın aşkıyla doldu,kendimizden geçtik.
Arafat,Arafat olalı böyle mahşeri kalabalık görmedi,
İhramların beyazlığından,Arafat'a gecenin karanlığı inmedi.
Güneşin doğuşuyla kıyamet kopuyor sandık,
Lebbeyk, Allahümme, Lebbeyk lafzını hep andık.
Akşam karanlık basarken,Arafat ta yer yerinden oynamıştı,
Sanki Müzdelife ye doğru son hızla kaymıştı.
Dualar yapıldı,Şeytana atılacak taşlar sayıldı,
Mina yolunda Allah'a ağıtlar yakıldı.
Mina,sondan bir önceki duraktı,
Şeytanla yapılacak mücadeleden önceki sığınaktı.
İşte beklenen an gelmişti,herkes hışımla ileri fırladı,
Bismillahi, Allahüekber nidalarıyla taşlar atıldı
Nefisler deki kötülükler ortaya saçıldı,
Allah'ın rahmetine sığınıldı,şeytanın şerrinden kaçıldı.
Kayıt Tarihi : 14.1.2007 17:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!