Balinalar kıyıya vurur derin sulardan
Okyanus uzağa, ölüm yakına düşer
Zamana karşı bir yarış başlar
Bir akın…
Bu kanlı denizde avda ölür, avcıda
Belki yarın, belki yarından da yakın
Kurtlar sofrasıdır…
Ölmüşsün, kalmışsın umursamazlar
Herkes kendi dalgasına bakar
Sen mutsuzluğun kıyısında ceset gibi yatarken
Karşılaştığın fırtınaları değil
Gemiyi limana getirip getirmediğini sorarlar
Kurşun işlemez gecelerde
Üstünde gün ışığı görmemiş acılar sınayıp
Ölmeden el birliği ile mezarı eşer
Üstüne bir de üzerlik otu dikerler
Anlayacağın iki gözüm
Gırtlağıma kadar doluyum
Acıyı abaküs boncuğu gibi sıraya dizdim
Orta doğu gibi gülmüyor yüzüm
Filistin gibi kanlı
Afrika gibi umarsızım
Bana bir iyilik yap
Ananın babanın hayrına bir iyilik…
Mutluluktan sıdkım sıyrılıp
Üstüme ölü toprağı serilmeden
Al yüzümün şavkına vuran bu acımsı tebessümü
Bana gök gürültülü bir kahkaha
Hiç gülünmemiş bakir bir gülüş getir
Öle öle usandım
Çek çıkar beni bu kokuşmuş savaş meydanından
Bana savaşların olmadığı
Çocukların ölmediği
Duru su gibi bir barış getir
Ölüm, kuş tüyü kadar hafif
Yaşamak, kurşun gibi ağır
O tanrısal sesiyle, beni çağırıyor İsrafil
Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla
Bana bir nefeslik aldanış getir
Ömer Yücekaya 2
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 23:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!