KURŞUN ÇİÇEK AÇARMI
Anahtar deliğinde unutulmuş
Tanıdık bir yüzdür çocukluk
Hep o kapının ardında saklıdır
Sevecen masum gülüşler.
Derler ki ilmeğin düştüğü yerde
düğümlenir umut.
Bir çığ gibi düştük gözlerinden
yüreği yanık anaların
Dağlar çiçek açar mı Baba?
Çiğ tanesi gibi yanağa düşen
Serin bir buğusu sabahın,
Yüreğim bazen hırçın bir nehir
Bazen deli dolu akış sonrası süt liman.
Bazen sevdam dağlara sığmaz,
Bedenimi yitirdiğim sokaklara
bir daha dönemem.
Kaldırımlar çiçek açar mı Baba?
On iki yaşında on üç kurşun
On üç yavru ağzı çiçeklenmiş
Uğur kaymazın bedeninde
Yarını olmayan sabahlarda.
Kursun çiçek açar mı Baba?
"Filistin'de"
Tecavüze uğramış bütün yeminler
Dudaklarımdan, fosfor bombaları
Dilimden şarapnel dökülür, geceye
Sözcüklerin
devinimini yitirdiği yerden geliyorum
Işık sızmaz derinliğine düştük zamanın
Ne kadar çok öldük biz bu coğrafyada
Ne kadar çok vurulmuşuz
Ne kadar çok; kahretsin
Dilim varmıyor yaşıyoruz demeye
Gazze enkazlarında
Barış çiçek açar mı Baba?
Kurşun çiçekler gördüm
Aç bebelerin bedeninde
Her biri kızıl bir karanfil
Papatya Menekşe Gül
Rüyamıydı bilmem
Kurşun çiçek açar mı Baba?.
Abdullah Oral...
Ozan VurguniKayıt Tarihi : 21.11.2023 22:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ortadoğu ve yaşadığımız coğrafyada yasanan acilar
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!