ey! kader girme uykuma
mezar kaz ruhuma
üstümü ört benim
gözükmesin tenim
ört ve sus!
taptuk emre dergahında erenler
hak yolu güzergahında erenler
olmaz kimsenin ahında erenler
yunus gibi derviş erenler vardır
faniye eğilmek, bükülmek neden
kaç günlük ömrün kaldı
kendin için yaşayacağın
mesela saksıdaki çiçeklerin-
verdin mi suyunu
muhabbet kuşu konuşuyor mu
duydun mu onu
Seni kimseye şikayet edemem
Senden vazgeçemem
Senden kurtulmanın imkânı yok
İnsana yüklediğin yükün çok
Üzerimden atamam
Senden kurtulamam
Saklı bahçem sende kadın
Dokunduğum tende kadın
Sarıldığım giz senindir
Gizli kalır bende kadın
Söyleyemem, gizli adın
kahpe felek önüme duvar örsün
beni benden başka kimse geremez
insan kendini harcamaya görsün
başka insan böyle zarar veremez
gözlerimin önünde perde oldu
Geçen hep günler olur
Yiten hüzünler olur
Kaybeden dünler olur
Sevgileri tüketme
Hayat su gibi akar
nefretim kendime, özümden gayrı
maksatım halime, sözümden gayrı
kalp gözüyle görsem; gözümden gayrı
gayrı dayanamam kendi halime
usanırım candan, özümden ayrı
Kalp yarasından, vazgeçer gönül de
Güneşin topraktan geçtiği gibi
Aşkın ateşinde kalmasın kül de
Ağacın yapraktan geçtiği gibi
Bağlandığın zincirinden sökül de
kanunsuz topraklarda hain icazet
maden kapısı kitlemeye ne hacet
nedir köle gibi çekilen sefalet
hepsi rant için nümayişden ibaret
çekilmez zulümdür kanunsuz topraklar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!