Oğuz’a destan oldu o yağmur kokan gece
Duyuldu uzaklardan bir bozkurt uluması
Gök karanlık, ay tutuk, hırçındı Vey ırmağı
Bir şahin uçuyordu yücelerden çok yüce
Karanlığı yırtarken tayların soluması
Çiğniyordu nesline vatan olan toprağı
Pusatlanıp yürüdü Kür’Şad ve kırk çerisi
Özgürlüğün uğruna sefer ettiler Çin’e
Öne çıktı bir yiğit ‘Dönersem kanım aksın’
O heybet! O ihtişam! Kırka bedel birisi
Ok gibi saplandılar karanlığın içine
Ve yeminler edildi ‘gök girsin, kızıl çıksın’
Yağız atlar kişnedi, sonra vuruldu kösler
Akşamın seherinde ulaştılar saraya
Ölüm kol geziyordu Çangan sokaklarında
Kılıçlar şakırdadı, göğü titretti sesler
Ölmek için girdiler birbirleriyle sıraya
Kanlar süzülüyordu, kutlu şakaklarında
Döndüler yönlerini Ötügen dağlarına
Amansız, geçit yoktu Vey nehri üzerinden
Her biri teker teker Uçmağa varıyordu
Bu destan hükmettikçe zamanın çağlarına
Yürekler sızlıyordu ince ince derinden
Ve sonra Adriya’ya Kür’Şadlar yürüyordu
5 Şubat 2016-Gaziantep
Kul Seymani
Ömer KaraKayıt Tarihi : 5.2.2016 23:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!