kumlukta yılan yumurtası arayan
iki yalın ayak çocuktuk
yıllar sonra kumların arasında —
ne zaman sakladığımızı unuttuğumuz
çocukluğumuzu bulduk
yarısaydam bir fotoğraftı
yetmiş beş yazında çektirdiğimiz:
arkamızda uzayıp giden bir taş yol
bazen kıvrılıverecekmiş gibi duran
en arkada gri bir deniz —
gökyüzünden hiç ayrılmayan
birkaç tane salkım ağacı
üstümüzde — bizi kendi çıplaklığına benzeten
bulanık bir güneş
şimdi elektrik direklerinin bulunduğu yerde
birkaç böğürtlen çalısı
ve en dipte birbirine değen
ufacık parmaklarımız
kumlukta yılan yumurtası arayan
iki yalın ayak çocuktuk
karşı konulmaz bir meraktı
mahremiyetimizi bozan
önce — yalnızca dokunduk
zakkum dallarının arasında
çok eskiden geçmiş bir keçi sürüsünün
dışkılarıyla kirlenmiş patikada
ayak izleri hâlâ belli belirsiz duran
izlerin çukurlarındaki yağmur sularının
dizlerimizi çamurladığı
ve bir çalıkuşunun kanat çırpışından ürktüğümüz
gizli korunaklarda
yağmur ıslaklığının tesadüfünde
ansızın soyunduğumuz
birbirimizin çıplaklığını seyredip
hafifçe dokunduğumuz
bulutlu bir öğleden sonra —
başlara sürtmekten incelmiş küçük sabunları
ve birer kutu kibriti çalıp
ısınmak için ateş yakardık
kumlukta yılan yumurtası arayan
iki yalın ayak çocuktuk
yaban güllerinin gölgesinde
mahremiyet nedir bilmezdik
arsızca oyunlar oynardık
kimselere söylemezdik
o güneş ki —
bize soğuk terler döktüren
arsızca oyunlar oynadığımız
sıcak ikindilerde — bir kız bir erkek
bizi büyüttüğü otlarla gizleyen
şimdi en büyük düşmanımız
kumlukta yılan yumurtası arayan
iki yalın ayak çocuktuk
biz büyüdükçe küçüldü otlar
gizlenmek için anılardan
gecelere sığındık
Eskişehir 31.03.1993
Hasan KocaKayıt Tarihi : 19.3.2016 21:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!