Bedenim kutuplarda, ruhum ateş içinde
Ayazında tutuştum, külhanda üşüyorum
Kendimi arıyorken bir hiçliğin hiçinde
Sevda uçurumundan son sürat düşüyorum
Yeri titreten kalbim, sensiz çelimsiz cüce
En sonunda yenildi, hasret denilen güce
Uykusuzluk gezerken gözlerimde her gece
Bildiğim nihayetin peşinden koşuyorum
Anladığını bilse yüreğim gelir dile
Sen yoksan her şey haram, aldığım nefes bile
Yokluğunun bağrıma sıktığı kurşun ile
Ruhuma El-Fatiha, duygusuz yaşıyorum
Hiçbir kitaba sığmaz bu sevdanın dramı
Hasretin kör hançeri deşiyor ta şuramı
Yokluğunla kapanan kabuk tutmuş yaramı
Sen aklıma gelince yeniden kaşıyorum
Firkatin alevleri sararken bedenimi
Üstüne su dökmedim gizledim nedenimi
Külümü dağdan dağa savurup gidenimi
Adını bir sır gibi içimde taşıyorum
Günüm geceden zindan ,ay sıyrılmış ziyadan
Baktığım aynaların rengi solmuş riyadan
Her gün kan-ter içinde uyanıp da rüyadan
Hâlâ seni arayan gözlere şaşıyorum
Seni gördüğüm anda ta yürekten vuruldum
Çaresizce umudun urganına sarıldım
Sımsıkı tuttum ama, gayri artık yoruldum
Nerden inceyse kopsun, sabrımı boşuyorum
DEĞİRMENCİ ardından haykırırken ahımı
Yine her gece gelip çalıyor sabahımı
Gitti, artık kaybettim yaşama iştahımı
Sessiz bir elvedayla kabrimi eşiyorum
Külhan: Hamam suyunu ısıtan kapalı ocak
Firkat:Ayrılık
Ziya:Işık
Riya: Gerçekten uzak farklı davranmak
Kayıt Tarihi : 22.4.2025 12:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!