404251111350033
havaya küskün
kırlangıç kuklaları
ip cambazı
konduğu
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
Devamını Oku
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
Hikayesini okumak şiirin güzelliğini ortaya çıkarıyor. Hikaye yazım diliniz çok akıcı...
Kaleminize, yüreğinize sağlık...
İzmir'de her sabah geçtiğim bahçelerde ağaçlara konardı kırlangıçlar ve çoğu zaman kargalar.
yürüyüşleri hep dikkatimi çekmiştir.
bir tabloda yürümek gibiydi, tellere konarlardı ve bana palyaçoları , ip cambazlarını hatırlatırlardı, özellikle soğuk havalarda daha çok seyrederdim onları .
bazen onları ürkütmemek için yol değiştirirdim ama bazen de insanlar bilerek ürkütüp kovalarlardı.
bundan incinmediklerini sanıyordum ya da en azından bana öyle geliyordu, sonra kuklaları düşündüm. tahtadan da olsalar acaba kırılabilir miydi kalpleri ya da bir ağaca kırılabilirler mi diye kendinden olan bir şeye.
daha basit haliyle şöyle diyeyim:
mutluluklar ve sözler küçük şeylerde saklı, en azından etrafında ne gördüğünde nasıl gördüğünde neye nasıl baktığında.
gerisi süslü sözler.
saygılarımızla.
bu şiirin hikayesi ne
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta