* Küflü Bir Issızlık Tablosu

Fatma Doğan
184

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

* Küflü Bir Issızlık Tablosu

FATMA DOĞAN
KÜFLÜ BİR ISSIZLIK TABLOSU
Sen yoksan, ey yar!
Küf kokulu bir yalnızlık tablosunun içinde bulurum kendimi,
Şehrin en neşveli caddelerinde yürüsem de
Issızlık ve yalnızlık kokar küf küf, rutubet sinmiş sokaklarda
Vazgeçemediğim yanlarımın yılgınlığı ağırlaşır omuzlarımda,
Sen yoksan yanı başımda
Kendi kendimle konuşur dururum seninle konuşur gibi
duymamak için yalnızlığın sessiz çığlığını
içimdeki canlı hayaller depreşir bir ümit, seni düşürünce aklıma
yine de pusuda bekler çıngıraklı bir zaman
akıtmak için zehrini,
hayallerime dalar sen yoksan eğer
Korkularım, kaygılarım, telaşlarım dolanır elime ayağıma
Hepsi en az bu sokaklar kadar karmaşık ve grift
Ben ne kadar kalabalığa karışsam da?
Tenhanın soğuk elleri tutar ellerimden sen olmayınca
Herkes donuklaşır bir fotoğraf karesine hapsolmuş gibi
Sanki Herkes, bu şehrin manzarasında tuale resmedilmiş silik birer silüet.
Ben de cansız yürürüm bu kaldırımları sen olmayınca ey yar!
tüm canı çekilmişlerin arasına karışıp yalnızlığımla el ele kol kola
zoraki geçinen iki dost gibi
gecenin ışıkları vurup aydınlatırken şehrin karanlık yüzünü
Birkaç fırça darbesi de ben sallamak isterim küf bağlamış tuale
elime en kalın uçlusundan bir fırça alıp
Kalp kırıklıklarımın üzerini siyaha boyayayım boydan boya
Vedalarımı laciverte.
Yetmedi ayaklarımı daldırayım boya kutularına
Gümüşi izler bırakmak istiyorum artık ardımca, aya ve sana yoldaş olacak
Kaybetmedim henüz ümidimi
Ayağımda kendimden ağır bir yükün demir prangasını sürüklüyor olsam da çeke çeke
Yine de yüklendim Sırtıma bir tüy kadar bile ağırlığı kalmasa da umutlarımı
Yol yorgunu ya da yorgun bir savaşçı gibi ruhum.
En uzun yolları aşmış ve En çetin savaşlarda sallamış kılıcını
Kaç mevsimin hışmına uğradı baharlarım bilmiyorum
Ama taptaze tohumlar sakladım ceplerimde,
yeni baharlarda seninle beraber ekmek için.
Biliyorsun, dinlenince ve seni görünce geçer yorgunluğum
Tualden fırlayıp seyyar satıcılar gibi bağırmak istiyorum avaz avaz.
Umut satıyorum üç kuruşa sevgi desen beleş. Yok mu alan yok mu isteyen?
Neden Hep umut satar da umut tüccarları,
neden hep hüznü satın alır alanlar anlamış değilim.
Ne garip ki, acıdan ve kaostan beslenen bir dünya emziriyor sütüyle ,
bilumum ressamları ,bilumum şairleri, yazarları.
iki fırça sallayanlar kana bular olmuş tüm renkleri,
ressamlık satar olmuşlar merdiven altı kübik tablolarıyla
iki satır adamakıllı söz edemeyenler ,
sevgiyi sindirememişler gönüllerinde ama,
aşka sevdaya dair şiirler kusar olmuşlar ha bire
Renkler, cümleler, kelimeler, heceler an çekişiyor ne yazık
ruhsuz gönüllerin sıktığı kurşuni yazılarda
Ey ruhumda devrimleri deviren güzel.
Ey yüreğimin çığlıklarına kulak veren yarenim
Bendeki yedi iklimli sarayımın sultanı
Hadi çıkıp gel şu tualin bir köşesinden, ellerinde taşı söndürmeden umut meşaleni
Önce nefesin sokulup gelsin en kuytu köşelerdeki yalnızlığımın burnunun dibine kadar
Sonra sözlerin dolaşsın şiirden bahçelerde dolaşabildiğince en güzel dizeleri okuya okuya
Hayalin girsin düşlerime çat kapı
Küflü yalnızlığımın kökünü kazı tırnaklarınla
En ince uçlu fırçayı en sevdiğin renge bula gönlünce
ince ince tüm silik silüetlerin kalbine aşkı resmet meşk ile
Caddelerin sahte neşveleri bir bir silinsin senin her dokunuşunla gölgelere karışıp
Yalnızlığımda küsüp gitsin benden, gözlerimde senin gülen gözlerini gördükçe
Ey yar! capcanlı çıkıp gel bu ölü şehire
içinde sen varsan anlamlı ve görülmeye değer bu şehrin sokakları
Sen gelirsen silinir gider ancak tualdeki bu küflü koku
Sen gelirsen bahar gelir, hayat gelir, umut gelir, şiir gelir peşin sıra
Biliyorsun sen gelince, ben de gelirim kendime, ey yar!
(FATMA DOĞAN 28 EKİM 2024/TURHAL)

Fatma Doğan
Kayıt Tarihi : 29.10.2024 10:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!