Hangi mevsim vardı gönül bağında
Hazan geldi çattı soldum açmadın
Kış gelmeden karla kaplı dağında
Güneşle yağmurla doldum açmadın
Sevene şefkatle gelmez misin sen
Kaldı ömür bağın karlar altında
Geçen güne bakar bakar ağlarsın
Güvendiğin dağın karlar altında
Ağıtları yakar yakar ağlarsın
Bulduğun aşk yarı yolda kayboldu
Lâl-i kelam gözlerinden süzülüp
Hangi sırla kalbe akar bakışın
Damla damla inci döker üzülüp
Her damlayla ruhu yakar bakışın
Zehir değil şifalı ok bilirsen
Kavuran bir alev var ki içimde
Her dem canım yakar gider bilinmez
Gözyaşlarım hepsi aynı biçimde
Kirpiğimden düşen keder bilinmez
Can evimden vuran fail saklanmış
Solan gözler mazisine varınca
Bakar gelir dertle keder beraber
Gam denizi tam ortadan yarınca
Akar gelir dertle keder beraber
Taşlı yollar sana doğru çıkıyor
Karanlığı korkutarak dolaşan
Ölü ruhlar geçmişten bir iz gibi
Pervasızca anılara bulaşan
Büyülerle efsunlanmış giz gibi
Elemlerim kalp kuyumda yaşıyor
Tutacak dal ararken kaderin kollarında
Karanlık gölgelerde izlerine tutundum
Yapraklarım döküldü gurbetin yollarında
Saklanmış hayallerde gizlerine tutundum
Bak neşeli şarkılar susup yasta bekliyor
Unutma boşa geçen acı dolu yılları
Tuttuğun nefesini eyvah diye hatırla
Vuslata bir düş kurup geçerken bu yolları
Vebali omuzunda günah diye hatırla
Akıtma sen ah ile kanlı gözyaşlarını
Alev alev yansın kalbin ateşi
Duman incinmesin kül incinmesin
Tepelerden aş gel sevda güneşi
Dağlar incinmesin yel incinmesin
Zehir katılır mı öze akarken
Ateşsiz dumansız yaktın kavurdun
Derdimi dermansız kattın
yoğurdun
Sen yıllar boyunca attın savurdun
Hadi durma artık tut beni kader
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!