Sarı odalar...
Yok artık...
Hayatımızda...
Yalnızlığım...
Şiirlerimde...
Dünyamı...
Resimlerde...
Yaşıyorum...
Sarı duvarlar...
Şimdilerde...
Oturma odamda...
Bir ergüvan ağacı var...
İstanbul'un simgesi...
Yemek masasının...
Baş köşesinde...
Ağaç dallarının...
Çiçeklerinin arasında...
Yalnızlık topluyorum...
Evet ayrıldım...
Fakat oğlum...
Senden değil...
Odanda sen gelirsin diye...
Batman ve demir adam yaptım...
Benimkisi bir umut işte...
Hani beraber...
Pratatör yapmıştık yaa..
Artık pratatör yalnız değil...
Ben hala yalnızım...
Ha bu arada...
Kendine ne resim yaptın...
Diye sorarsan..
Yatak başlığı yerine...
Gün batımını...
Güneş giderken;
Denize sülüyetini bırakıyor...
Sen giderken;
Oğlum,
Her şeyi alıp gittin...
Resimlerini çizerken;
Kara kalemle..
Kara Murat oluyorum...
Her şeyle savaşıyorum..
Bir sensizliğe...
Yeniliyorum...
Gün batımında...
Martılar...
Birlikteler...
Onların birlikteliği..
Bana umut veriyor...
Belki bir gün...
Bir gün belki...
Seen...seeeen..
Gelirsin...
Kim bilir...
Çok özledim...
Yüzüme bakıp..
Baba derken;
Gözlerine bakarken;
Oğlum demeyi..
Çok özledim...
Sana kucak dolusu...
Sarılışlar...
Hediye etmek istiyorum..
Çünkü benim bu hediyeye..
Çok ihtiyacım var...
Ya senin...
İhtiyacı var mı?
Seni seven baban...
Murat Akbaş
Kayıt Tarihi : 21.8.2025 23:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
21.08.2025 saat 22:35-41 ilham zamanı
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!