Korkuyorum Bu Şehirden Şiiri - Ehyet Dumlu

1.
Kokluyorum bu şehirden
Azrail’in gölgesi üzerinde
Kasvet, kasvet, kasvet
Bu şehir kasvet

Binalar yan yana üst üste girift,
Uzun uzadıya uzuyor caddeler
Sokaklar dar ve düzensiz
Örgü örgü caddelere düğümlüler
2.
Her yerde sokak lambaları, ışıl ışıl gökyüzü
Parlayan yüzlerde karanlık ruhlar
Bir kadının saçları dilenci kasketinde
Limon tadında yüzü, bakışı merhamette
Başlar önde ve eğik
Sırtlar yüzlere dönük,
Kalabalık içinde yalnız insanlar
Yığın yığın, üst üste
İnsanlar, insanlar, insanlar
Korkuyorum bu şehirden

Beton duvarlar, çelik kapılar,
Kepenkler, kilitler, alarmlar,
Hırsızlar, hırsızlar, hırsızlar
Kimi malından çalarken kiminin
Kimi vaktinden çalarken kendinin
Boşa geçen ömürler
Hızla dönen yelkovan
Ve gözler saatlerde
Saatler, saatler, saatler
Korkuyorum bu şehirden

Kahramanlar, yiğitler
Destanlar, methiyeler
Yalanlar, yalanlar, yalanlar
Âlimler, imamlar, müezzinler
Kör bülbüllere terennüm derdindeler
Ayyaşlar, sarhoşlar, berduşlar
Boş kalan caddeleri istila peşindeler
Maymunlar, maymunlar, maymunlar
Korkuyorum bu şehirden

3.
Kör kütük sarhoş olmuş taş yığınları
Gölgeleri şehrin duvarlarında
Gazinoda şarkı olan küfürler
Köpeklerin boğazına düğümlenmiş sabahın ilk ışıklarında
Güneşin doğumu söndürmüş sokak lambalarını
Şehrin kusmuk kokusunu çıkarmış gün yüzüne
Çöplükler, tuvaletler, lağımlar
Kokular, kokular, kokular
Korkuyorum bu şehirden
4.
Ve yine gün batımı,
Solist şarkılarını söylüyor kurbağalar
Otel odalarının lambaları yanıp yanıp sönerken,
Nöbet değişimi var damdaki kargaların
Yüzünün astarı eskimiş resepsiyon görevlisi
Gözlerindeki nur sönmüş pişkin pişkin gülerken
Ruhları otel odalarına süngülenmiş yosmalar,
Küf tutmuş karyolada paslı paslı hayatlar
Bir küfür, bir tokat, bir çığlık ve cinnet
Cinnet, cinnet, cinnet
Korkuyorum bu şehirden

Sen, ben, o veya onlar;
Tekil veya çoğul şahıslar
Kirletmişiz cami avlularını,
Halılarda ayak izi var tövbelerimizin
İbadetimiz tiyatro seyrine mahkûm
Ruhlarımız rehin, riya katletmiş bedenlerimizi, duamız ezber,
Tövbeler, tövbeler, tövbeler
Korkuyorum bu şehirden

Uğultular, bağırtılar, hırıltılar
Barlar dolu, meyhaneler dolu,
Lokantalar, kahvehaneler dolu,
Ezanlar, salavatlar, dualar
Camiler dolu, mescitler dolu, türbeler dolu
Her minarede bir sala sesi
Her musallada bir mevta
Mezarlar dolu
Ölümler, ölümler, ölümler
Korkuyorum bu şehirden

Bu şehir, insanlar ve ben
Kalabalık, yalnızlığım ve ben
O adam, bu kadın veya sen
Korkuyorum bu şehirden
12.11.2021