Korkunun sükuneti
Bir işler çeviriyor olmalıydı tutunup eteğime bir kara çalı gibi
kim bilir neyin peşindeydi
sık sık edebiyat sokağına uğruyormuş
ben görenlerin yalancısıydım
gece ve gündüz hem de her saat başı
saniye sektirmeden uyuyordu gözü açık
var mıydı onun kadar hızlı hafiye
bir o kadar da pısırık
gözünde kara gözlükler her an pusuda
görende ne önemli işler yapıyor diyesi
biliyorum artık neyin peşinde
o aşk’ın ben de ben de dedektif gölgemin takipçisiyim
bir gidelim bakalım ne varmış
şu edebiyat sokağında
hemen sağında bir okul elli metre ilerde
yeni yapılmış bir cami varmış
cephesi çini döşeli
ben diyenlerin yalancısıyım
uyusa bir sayıklıyor diyeceğim de
demek ki konuşuyor kendi kendiyle
arada delice bir bakışla geziniyor yüzümde
aşk nerelerde
çiçekler açmıyor eskisi gibi
açsa da kokusu yok
ortalık sis duman
ve bunca bolluk varken çocuklar neden açtılar
yüzlerinde korku
tedirgin bir suç işlerken yakalanmış gibi
helal ekmekleri diziliyor boğazlarına
ve büyük büyük adamlarcasına yorgun
sırtlarında ağır yükler
endişeli mutsuz umutsuz yüzler
habire söyleniyor
-bahar ayı değil mi Mayıs
çiçekler çağlaya durdu
-güller mis gibi kokmamakta
hamakta iki baldırı çıplak serçe
tarlaları keneler sarmış
cirit atıyorlar meydanı boş bulmuş şeytanlar el ele
nerede dedektif gölgem
gözlerde ışıklar sönmüş herkes tetikte
tükenmiş şıklar
ceplerde liralar şöyle dursun
yok metelik te
yerle bir olmuş kutsal ne varsa
anam ağlar bir tek anam ağlarsa
çocuk gülüyorsa
çiçek açıyorsa
gün aydın diyorsa ilk yaz
ve çocuklar buldularsa edebiyat sokağını
o zaman anlarım ki mevsim bahardır
aylardan Mayıs
aşk’ı da bulmuştur hafiyem
gölgem dedektif
17/Mayıs/2014/Cumartesi/Bodrum
Yüksel Nimet Apel
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 19.5.2014 00:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!