KORKU ŞİİRLERİ

KORKU ŞİİRLERİ

Hüseyin Avdic

Ölüm Ve Korku

Bütün korkularin altinda, vardir ölüm, zulüm korkusu.
Onun da ta altinda, azap ya da mutlak sönüm korkusu.
Teslimsen âhret inancina, olursun ölümün korktugu!

Berlin, $ubat 2006.
..

Devamını Oku
Ahmet Sargın




Geceler geceler! ....
Üstüme üşüşen geceler
Işıksız _aydınlıksız
Beni tanımayan geceler
..

Devamını Oku
Çetin Akyıl

korkuyu fetetmek istemiştik
buydu amacımız
korku biz olduk
insan korkulan oldu
bu sana son bakışım ey insan
yakıyorum gemileri
..

Devamını Oku
Şerafettin Muş

Bizler

Gece uyumayan tüm çocuklara
Öcü gelir diye korkutan bizler
Korku tarih boyu disiplin olmuş
insan onurunu kokutan bizler

..

Devamını Oku
Gassan Satar

yalnizlik icinde baslar sayiklamalar
cogu zaman dokunmak isteriz kendimize
sayiklamalarimizin izlerinde buluruz varligimizi
korkuyoruz belki
suskunluk bazen yok olmak gibidir
ve korkutur
cesaret lazim biraz
..

Devamını Oku
Bayram Çinkil

Önderlik
Fedâkârlık ister;
Fedâkârlık basîret,
Basîret de vakar.
Korku hiçbir şey istemez;
Al senin olsun o.
..

Devamını Oku
Furkan Balcı

Bir daha dünyaya gelmek isterdim; Gökyüzünden yüreklere inen, daha gökyüzünden inerken herkesi kuşbakışı gören, kimsenin ayağının altında ezilmeyen, kimi ağlayan gözlerin göz yaşına karışan, öfkeli kalplere inip onları sakinleştiren, yağmur altında yürüyen romantik çiftlerin saçlarından süzülen, indikten sonra tekrardan buharlaşıp gökyüzüne yani evine dönen ve tekrardan yeryüzüne ineceği zamanı iple çeken bir yağmur damlası olarak gelmek isterdim…

Bir daha dünyaya gelmek isterdim; Ufuklara baktığımda kendimi gören, kimi zaman bulutlara karışabilen, ne kadar yaşam şartları güç olsada özgür olabilen, tehlike ne olursa olsun ilk sevdiklerini kanatlarının altına alan bir kuş olmak isterdim…

Bir daha dünyaya gelmek isterdim; Korkusuz, cesur, ihtişamlı, hayatını pençelerinden kazanan, fedakar, görenlerin yüreklerine korku salan, parmaklıklar ardında değilde doğada krallığının tam ortasında yaşayan bir aslan olmak isterdim…

Bir daha dünyaya gelmek isterdim; aynı hatalara tekrar düşmeden, gerçek sevdiğini bulmuş, hayatını onun üstüne kurmuş, rüzgarlarda savrulmuş, yeri gelmiş uğruna ateşi elleriyle tutmuş, yeri gelmiş uğruna cehennemlerde kavrulmuş, yeri gelmiş ölümle boğuşmuş, yeri gelmiş suda boğulmuş, uğruna yaşamış, hatta ve hatta uğruna ölmüş bir insan olmak isterdim…
..

Devamını Oku
Halil Çolak

Her haber dinlerden tuhaf bir ürküntü ve korku duyarım.
Kahpece Mehmet’in vurulduğu haberi verdiği zaman.
Yürekten gelen dayanılmaz kıvrandıran acı duyarım.
Vatanın üzerine karabulutların çöktüğü zaman.

Halil ÇOLAK 06.07.2010
ANKARA
..

Devamını Oku
Murat Tali

İçimdeki çocuğu büyütmeden sevmiştim bu yaşamı, oysa herkes büyümüş, bilmiş, öğrenmiş ve öğretir olmuştu her şeyi. Ben o küçük mutlu çocuk ile çok gerisinde kaldım bu hayatın.

Merak etmeyin çok mutluyum çünkü bu dünyada halen büyük bedenleri içinde çocuk kalanlar var ve en çocuğu benim yanımda, içimde, gözlerimde ve ruhumda dolanmakta.

Çocuk olmaktan korkmayın bırakın insanlar ne derlerse desinler, SIZ mutluluğunuzun tadını çıkartmaya bakın.

Unutmayın her kendini büyük sanan mutlaka içinde kocaman bir çocuk barındırmakta sadece onu göstermekten korkmakta. Oysa Sevgi de korku yoktur sadece mutlu bir gülümseme vardır.
..

Devamını Oku
Şule Akşit

Yakıştı mı şimdi,
Kalbe korku yerleşmiş
Dile küfür..
Halbuki kalp sevmek için var
Dil seviyorum demek için..
..

Devamını Oku
Ufuk Nazım

Değişir her yaşam
Kırarsan elindeki korku tasını
Bağlanmak ve yalnız kalmak
Zıt iki ikirciktir
Seni sürükleyen...
..

Devamını Oku
Muhsin Durucan

Adım Alaç, yörük köylerinden geldim,
Sıcaklığını gönümde hissettim,
Gözlerimde korku çiçeğe durdu,
Sana kurban olacağımı, bildim!
Benim acım, sevinciniz olacak
Sen ağasın, bense kurban alabacak…
..

Devamını Oku
Olcay Kasımoğlu

ölüm
kapının eşiği
vakitsiz gelen
geldim geliyorum demeyen
ya bir kuşluk vakti
ya akşam üstü,
ya da seher vakti güneşle doğan
..

Devamını Oku
Adnan Yeşiltaş

İki renk olunca deniz,
Gökyüzünü tararım.

Bir korku alır beni
Bir evham...

Telaş içindeyse martılar
..

Devamını Oku
Yusuf Tuna

Kış denince önce akla yağmur,soğuk,sel taşkınları gelir.Aniden bastıran yağmur ve dolu sonucu ortalığı bir anda sel suları alır götürür.Felaket her an kapıda demektir.Neyin ne olacağını kestirmek çok zordur.Her şeyi ancak Allah(CC) bilir.Kışın en yağışlı zamanlarda Kargı çayı taşmış,Değirmen Boğazı mahallesini boz bulanık sel suları kaplamıştı.Sel suları kökünden söktüğü dev misali ağaçları paldır küldür sürükleyerek insanlara korku verir,’’Kızılca kıyamet mi kopuyor acaba? ’’sorusunu akla getiren bir muamma yumağını hatırlatır.Köyde büyük afet olduğu zaman büyükler dereden ‘’evren ‘’geçtiğini anlatırlar.Artık çeşitli hikayeler anlatılır rivayetler söylenir.Aslı astarı olmayan dedikodular ayyuka çıkar.Evreni geçerken götürdüğünü söyleyenlerden tutun da, boyunun kaç metre olduğunu iddia edenler bile olur.Böyle afetler tarlalarda ne harım ne duvar bırakır? ne de değirmenlerde oban? yağmurlar kesilip ortalık normale dönünce herkes harımını yapar mahalleli imece ile su arklarını işler,değirmenin mendini yapar, obanına suyu tutardı.Değirmen deyip geçmeyin köyde herkesin yolu mutlaka buraya uğrar,değirmen bozulduğu zaman ya da dişenince çoğu kimse unsuz kalır,ekmek yapamazdı.Bizim köyde de değirmenlerin bulunduğu mahalle’’Değirmen Boğazı’’ idi.Arıklardan gelen sular obalardan değirmenin çarkına dökülürken,dönen çarkın kanatları göbek taşlarını döndürüp gürültü ile buğdayları un haline getirirdi.ben de böyle bir müstesna zaman diliminde değirmen boğazındaki tek odalı evimizin önünde ayağımda dora pabucu, bacağımda dimi donum,yamalı yeleğimiz ile pejmurde biçimde oyun oynarken,bir anda gelen sel bizim tarlayı basmıştı.Babam küreği eline aldığı gibi tarlaya koştu.Ben o zamanlar üç yaşında idim.Babamın ardından hiç ayrılmaz,kuyruk gibi tin tin koşardım.Babam tabi ki koskocaman adam olduğu için selden kolaylıkla geçip gitmişti.O geçti diye ben habersiz arkasından suya dalmışım.Ne oldu ise işte o zaman oldu. Sel suları beni çam kabuğu gibi aldı ise azgın suların içinde suya dalıp çıkan ördek misali aşağı gitmeye başlamışım.Bir müddet su ile sürüklendikten sonra yorgunluktan bayılmış,sel suları ile hızla denize gitmeye başlamışım.Yedi yüz metre gittikten sonra tesadüfen selden geçmeye çalışan akrabamız ve köylümüz olan Mehmet Koyuncu ve İlyas Koyuncu’nun üzerine varmışım.Mehmet ağabey beni yakaladı ise çaydan balık tutar gibi tutup çıkarmış.Gözümün kapağını açıp ölmüş mü diye bakmış.Gözümün kıpırdadığını görünce tepesi aşağı çevirip iyice sallamışCciğerlerimi dolduran su boşalınca nefes alıp vermeye başlamışım.Sonra dirilmiş,yeniden hayata dönmüşüm.Hani biz küçükken anam bize; ’’Ben sizi çaydan tuttum ‘’derdi de biz ona inanır,kışın çaydan çocuk gelecek diye saatlerce dere kenarında bekler dururduk.Bulanık suya bakarken başımız döner,nerdeyse bunalım geçirirdik.Aynı bunun gibi bir olay olmuş ve beni çaydan tutup Nuri Gökdağ amcanın evine getirmişlerdi.Nuri amca bana bakıp suyun beresini alsın diye sadeyağı tencereye koyup ateşte kızartmış içine toz şeker katıp karıştırtarak bana içirdiler.ben de o zaman kendime geldiğimi daha dün gibi hatırlıyorum.Öldürmeyen Cenab-ı Allah öldürmüyor.Yiyecek ekmeğimiz,içecek suyumuz varmış.Kepeğimiz kesilmemiş ki ölmemişiz.Hemen birisi ile eve haber vermişler.Anam ile babam beni öldü de mahsustan yaşıyor dediler diye sinir krizi geçirip bayılmışlar.Apar topar,yalın ayak bir koşuda Nuri amcagile gelmişler.bakmışlar yaşıyorum, sevinçten ağlayıp yüce Allaha şükür etmişler.beni eve götürüp sağ salim kurtulduğum için kurban kesmişler.O günden sonra babam rahmetli ile rahmetli anam çoğu zaman hasta olmaya başladılar.Yaramazlık yapıp onarı kızdırınca; ’’bizi senin suya düşmen hasta etti’’diye beni suçlarlardı.Ben de kendimi suçlu görür çok üzülürdüm.Sanki elde olan bir şey var da yapmamışım gibi! Ne yapacaksın Allah’tan gelen her belaya katlanacağız.Katlanmamak elde mi? Sıkar ise katlanma …Bu olay benim yeniden hayata dönüşüm demekti.Benim sel sularından kurtulmam hayatımın dönüm noktasını oluşturmuştur.Şimdi yaşadığım buca yılı beni sudan yakalayıp çıkaran iki kişiye borçluyum.Allah onlardan razı olsun.Bazen bu kimselerle bir araya gelir hasbihal eder,o günlerden görüşür konuşur,eski günleri yad ederiz.Şimdi televizyonda bir sel haberi görsem veya bir tarafı azgın sel suları basmış olsa, başımdan geçen bu olayı hatırlar vücudumu ateş basar,sel götürüyormuş gibi olur,ölecekmişim hissine kapılır, sanki suda boğulma sahneleri yaşarmış gibi rüyamda kabuslar görürüm.
..

Devamını Oku
Hakan Yükün

kurtların ulumasında karaca,
alaca ve zindan baş ucumda.
gözlerimde korku ve yüreğimde acın
söz verdiğim.
hislerimi öldürür mü bahsettiğin değişim....
.h.y....aklımdan sildiğim duygularımı emanet ettiğim
..

Devamını Oku
Ali Veli

Gariplikler dünyası...
Tam bir fiyaskodayız
Dönüşü olmayan bir yol bu
Sonuçlarını düşünmek bile korku verici
Zararın neresinden dönersen kardır misali
Tabiata dönmeliyiz
..

Devamını Oku
Galip Sertel

Bir korku var içimde hep daha doyamadığım
Konargöçer kuzukıran Dobruca kışlarında ben
Sırtını sıcacık camala dayamış çocuk
Masallarda üşürken
Aç kurt sürüleri inerdi köye ulam ulam uluyarak
Yapış yapış kalırdı uzunca kırmızı dilleri
Çitlerin kırağlı rezelerinde sıcak sıcak.
..

Devamını Oku
Ahmet Bayındır

Uçsuz bucaksız mavi sularda
Senin olmadığın bu diyarda
Gece çöküpte kalbimin atmadığı karanlık sularda
Simsiyah bulutlar üstüme geliyor
Fırtına kendini hissettirdi
İçimde bir korku bir telaş
İlk defa sensizdim..
..

Devamını Oku
İsmail Bağış

Ne zaman ki sesin gelir kulağıma
Muhabbetin doluyor gönül çanağıma
Korku boşalır gözümden yanağıma
Ne zaman ki sesin gelir kulağıma

Ne zaman ki sesin gelir kulağıma
İçimde fırtınalar gelir galeyana
..

Devamını Oku