Dağılır güven savruk dönüşlerde
Hayatın ücra köşelerinde gizleri
Örtülür sular okyanuslarından kayarak
Çeker toprak kalınca katmanlarını
Karadelikler taşır zamanın ötesine
Bütünken ayrılırsın kırılgan zerreciklere
Hatalar sarar düşüncelerin keskinliğini
Duygular ılgarlanır ruhun zindanına
Çevirmedikçe yönlerini kaybolur hisler
Kurtarılması imkansız hiddetinde dikenlerin
Çemberinde dönerken düzmece yüzler
Geçmişin sokar korkuların çıkmazına
Boğulmadan kurtulsan da mazinin esaretinden
Parşömen kağıtlara henüz yazamazsın adını
Eğreti kalırsın hayatın kısırlığında
Bakamayan gözlerinde salkım salkım hüzünlerin
Kabuklanmış dökülmeyi bekler kırpışlarında
Ardıllanmış çığlıkların dizginlerinde bağlı
Çıngıldayan küpenin kelebeğinde gizli ezgin
Bir fısıltı içinde yayar seni sussa bile dudakların
Korkmadan sarıl kalan bir taneciğine,
Kımıldan, damlat zindanındaki gönül küvetine
Köpürsün dumanlar arasındaki durgunluk
Aşırsın seni sarp engellerin geçitlerine
Filizlensin göğsünde görkemli bakışların
Kayıt Tarihi : 2.12.2005 19:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!