Altında arabaların sesini dinlediğimiz ve üstünde durup işediğimiz şu köprünün altında geçen derenin suyu nereye gitti?
Azaldı her yıl.
Oysa o kadar da arkadaşlarla işiyorduk çoğalsın diye sularımız.
Ve sonra gidip çoğaltamadığımız suda yüzmeye başladık. Suya külotla girenler erkek girmeyenler de çocuktu. Ben bir defa tek çocuk oldum. Sonra hep erkektim.
Çoğaltmaya çalıştığımız suyun tadı yosun ve başka şeyler kokuyordu.
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta