Kadınlarımız... (*)
bakışları sonsuzlukta asılı kalmıştı kadının
bir elinde sigarası, göbek atıyordu salonda
ve kimi aç, kimi meraklı birkaç kahrolası,
mahkum ediyorlardı kadını, sapık bakışlarının ardına
solmaya yüz tutmuş teninin rengi,
..
seninle karşılaştığım gün
kargalar oysundu gözlerimi
görmeseydim
boşaltsaydı zehirli bir ok
kulaklarımın sıvısını
duymasaydım sesini
tren biçseydi
..
İşçinin beli bükülür
Kazma sallayı sallayı
Bahcevan dan ter dökülür
Bahçe belleyi belleyi
****
Demirci'nin işi ağır,
Gürültü den olur sağır
..
Çıkmıştı yalnızlığım bir yudum ihtiyaç olmaktan,
Ve herkesin muhtaç olduğu duruma dönüşmüştü.
Gıpta ile baktılar ki, gözler dolu ağlamaktan,
Herkes rüküşlerdeydi, benimse her yanım lükstü...
Yalnızlığımı bağışladım onlara, bana küstü!
Kin tuttu, nefret etti benden ve daha gelmez oldu...
..
sanki yürürken tek başıma
sürüklüyorum peşimden birşeyleri
kızağında oturan bir eskimoyu
çeken köpek gibi
ben koştukca ısınıyorum
o rüzgar vurdukca soğuyor
sanki o soğudukca
..
Anlatılan gerçeklerden
Ben yolumu bulmalıyım
Yalan yanlış bilgilerden
Doğruları sormalıyım
Pir Sultanlar haklı mıdır
Aşık Veysel aşık mıdır
..
Sazım çalar dilim durur
Bütün dertler beni bulur
Saaat 12’yi vurur
Mürekkep şiirde kurur
El bağırır köpek ulur
Bütün dertler beni bulur
..
Bu ülkeyi karşılıksız sevdik”
diyenler
Köpek dişleriyle
Kanatırken ülkemi
Susurluk sabıkalı
Kara para tacirleri
Paralı paramilterler
..
Sözlerimi lodos mu sandın....
Neden ağladın rüzgarımda
Ayrılık diye bir şey yok
seni düşünürken yanımda
Gitmemişsin, terkedilmemişim,
İçim sıcak, dudaklarımsa
..
Önemsiz sıradan bir gece belki
Kimbilir neler oluyor uzaklarda
Otobüsler dolusu insan yolculukta
Sevdikleri gidenlerin arkasından ağlamakta
Bir köpek nedensizce havlamakta
Atılmış bir eşya
Belki de bir hatıra
..
ANADOLU 18,02.06
Ana dolum sen bir başkasın
Başlı başına cennet gibisin
Kocatepe Çiğit tepe anıt gibi
Görkemin başka heyecan
Bir köpek yavrusu gibi
Titrettiğin yüreğim var
..
bilmediğim
anlamadığım
ne çok şey var
şu dünyada!
ve hiç bilemeyeceğim
..
İstanbul'un Sabahında
Bahçemde bir çiçek açar
Derinliklerden bana renkli, renkli bakar
İşleyerek sabahımı burcu, burcu kokar
İstanbul'un sabahında
..
Rüzgar olup saçlarını dağıtayım
Yağmur olup yüzünü ıslatayım
Gül olup burnunda koklanayım
Serçe olup kulağında cıvıldayım
Köpek olup ellerin ile okşanayım
Yol olup ayaklarını öpeyim
Kemer olup belini sarayım
..
Tekrar seni ben manevi boşluklarda bekliyorum
Gözüm dolu diken,-kısa yolu bilmem,
Unut beni şu şerefsiz dünyadan ben kaçıyorum
Hiç bir zaman geri dönmek ben istemem.
Anavatan çevresinde ben kendimi dinliyorum
Şiir yazmak kolay,şair olmak çok zor,
..
İbret deyip yazan şair
Şu hayvanat aleminde
Uçup kaçtığına dair
Yazdın ya ibret neyinde
Kuş olmuşki uçmak gerek
Balık ise yüzer elbet
..
Duvarlar dar geliyor bana
Odam küçük vede sessiz
Bu sevdayı sakın atma yabana
Hüsran dolu karşılıksız ama eşsiz
Uzaklardasın, benden çok uzaklarda
Burda hayat küsmüş,insanlar hovarda
..
Havanda su döve döve
Her geçene söve söve
Rakı şarap bırakmadın
Meyhanede içe içe
Akıllısın biliyorum
Kullanmazsın şaşıyorum
..
Paylaşmaya dair
Güzel olan her şeyde
Yanında olmasını istiyorsan
Çaresizlik umutsuzluk
Karamsarlık kol gezerken beyninde
Yanında olmasını istiyorsan
..
birer yalnız gemiyiz maviliklerde yüzen
şaşırıp rotamızı kayboluruz
hep çok erken buluruz yolumuzu
fırtınadan sonra dinginleşir duruluruz
zakkum rengı bır ruzgar
hızla geçip giden zaman
..