KÖPEK ŞİİRLERİ

Vurgunlara ipotekliydi geleceği
ustacaydı sopanın vuruşu
fırladı birden sadık bir köpek gibi
verilen falsoya uydu
vurdu başını bir, iki
döndü bir süre
aptalca, şaşkın
..

dar bir sokakta vuruldum anne
hava karanlıktı, biraz da soğuk
bir köpek öldüren için bıçakladılar beni
bir kaç tane zeytin, bir dilim peynir
bilmem ki benim gibi garipten ne istenir
fotoğrafın vardı cebimde, bir de lanet sigaram
inan anne inan, o kadardı bütün param
..

üşümüşüm,
titriyorum...
ama çok güzel;
güneşin göz kırptığı zaman
senle oturmak denize karşı,
dinlemek
köpek uğultuları arasında dalganın sesini,
..

Kafes

kafesin içinde bir köpek
boğazında tasma önünde yemek

aynaya bakar gibi baktım ona
ben diyen benliğim fısıldadı ruhuma
..

Gecenin tam ortası,
Saat 24.00
yer yer çukurlaşmış ıslak kaldırımlarda
ve gecenin sessiz izbeliginde,
yalnız bibaşıma adımlıyorum,
usumda sen.

..

Gelmeyin üstüme
Korkmuyorum ve kaçmıyorum da
Hançerlediğiniz yürek kanlar içinde
Sokak köpekleri yalasa nefret edecekler bedenimden,
İçime sapladığınız hançer delik deşik etti
Çıkarsanız da bir damla kanım akmaz bilirim
Çünki sokak köpeği kadar namusluyum.
..

aradı
nasılsın dedi
'eksik' diyemedim
keyfin nasıl dedi
'yarım' diyemedim
telefonu kapattı
telefonu elinde tutan
..

İnsanı insan bildim
Ayırmadım kendimi
Sevmekle suç mu ettim
Öyleyse kır kalemi

Kitap aldım elime
Köleyim öğretene
..

Hece hece okuduğum sessizliğim
Boş havanda sensin dövdüğüm gecem
Penceremden seyrettiğim karanlığın
Ufukta koyu siyah esrarın
Uzak köylerden duyduğum köpek sesleri
Prangalar vurdum yüreğime
Yanlızlığım benim
..

Gecenin klasik uğultuları
Şeytandan seçme günahlar
Köpek sohbeti sokaklarda

Bekleyişlerin tarifeli zamanları
Zamanın en büyük destanı
Ayrılıkların yaşlı noktası
..

Zevk için avlanmaya çıkmış
Efendilerine yaltaklanma izini sürüyor
Meslekleri medya tetikçiliğine çıkmış
Kanlı gözlerle dişlerini bileniyorlar

Son darbeyi vurmak için çıkmış
Her halleriyle pitbull oluyorlar
..

hayat ateş, ben barut
geceyle gündüz,
kediyle köpek,
siyahla beyaz,

bir ipte iki cambaz,

..

AKŞAMLARDA…



Burjuvanın sapağında bir akşam
Gelecek, güzel günlere gebe yaşam
Bir teknenin kıçında izdüşümü
..

Akşam çöker yollara vururum kendimi
Sokaklar uzun
Lambalar aydınlatır ıslak geceyi
Hız alır yüreğim kilometrelere
Yüreğimin götürdüğü yere giderim
Yollar boyu kesik çizgiler
Anılar parça parça
..

Bilmiyorum, seçtimmi hayatta var olmayı
Bilseydim seçer miydim aceb hiç var olmayı
Köşede can çekişip köpek gibi ölemediğimi
Bildiğim halde bilmemezlikten dahi gelemediğim
Yokluk kadar derin olmak ama kaplayamamak evreni
Nokta kadar küçük olup hiç bir kalıba girememek
Çağlayandan atlayan küçük kedi yavrusunun
..

seninle farklı duvarlara
resim yapıyoruz
paylaşamıyoruz bir elmayı

sen kale resmi çiziyorsun
bense bir köpek
aynı nokta da buluşsak
..

Biliyorum dostum
Dökülüyor şimdi saçlarım
Ve artık taşlar üstünde yatmak zorundayım
Köpek öldüren şarapları içerken görürsünüz beni
Bağrımı açıp gezerim rüzgarda
Ama dostum bir zamanlar tertemizdim bende
Bir sevgilim vardı
..

Dedim bu zaman ve sızmakta olan
Sen ey yaşam
Nazikçe uzatılan bir elde olsan
Paslanmaz kafatasımdaki akışkan naylon
Yada derinde olan
Köpek havlaması rüzgar sesi
Ve sesizliği yalayan hamam böceği
..

Çocukluğum

Tiren istasyonlarında

Köprü altlarında geçti çocukluğum

Sizlerin neşe ile oynadığı o parklar varya,
..

Bazen sıkıldım yanında
Bazen mey havasında demlendik
Şehrin kenar sokaklarında
Fısıltı gazetesinde manşettik
Kimse tanımadı bizi
Kimse hatırlamaz…
Genzi yakan çam kokusu mazidir
..