Dedim ki bir gün kendi kendime.
Köpeğin sürüsü var mıdır diye?
Koyun eğer ise başını yere,
Köpek nasıl, baş olmasın sürüye?
(Eski Şiirlerimden:1988)
Mehmet Tevfik TemiztürkKayıt Tarihi : 4.12.2011 10:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu ''Köpek Ve Koyun'' adlı bir kıtalık şiirim muhafaza edebildiğim eski şiirlerimdendir, Hikâyesini de şöyle anlatabilirim. Koyun senede 1 tane yavru yapar o kadar kesilip yenilmesine rağmen dünyanın her yerinde de bol miktarda yayılmıştır. Hac ‘da kesilir kurbanlarda kesilir yine de sürüsü bulunur. Köpekse yılda 6-12 tane yavru yapar, buna rağmen de sürüsü hemen hemen hiç yoktur. Köpekleri bir araya da getirsen bir sürü oluşturamazsın. Üstelik her koyun sürüsünün başında da 1 tane çoban köpeği bulunur ve o çoban köpeği o koyunun sürüsünü yönetir. Buna rağmen de hiçbir koyun hiçbir köpeğin sürüsünü de yönetememiştir. Zaten köpeğin de sürüsü oluşturulamamıştır. Çünkü köpeğin tabiatında yalnız olma koyunun tabiatında da sürü olma içgüdüsü ALLÂH(c. c.) tarafından verilmiştir. Bu şiirde ki olay Veterinerlik mesleğinden edindiğim bilgilerden dolayı köpek ve koyun ilişkisi bakımından geçerlidir. Sürü kelimesi hiçbir insan için geçerli olamaz dolayısıyla insanın sürüsü (hâşâ) olmaz, çok çok ilkel bir kabile keşfedilmiş bile olsa, bunları iyi niyetli bir amaçla bir araya toplamış bile olsalar, bu dinimizde uygun değildir yine de bunların her birisi plân kurabilen, düşünen, iradeli kişilikler taşırlar. Sürü değildirler. Çünkü insan Âdem(a. s.) ’in soyundan gelme irade sahibi bir canlıdır ve hayvan değildir. İnsanlar hayvan karakteri terimleri ile hiçbir zaman kıyaslanamaz. Bu şiirimi 1990 yılında 5. ve 6. kitabımın kapağına koymuştum. Bunları açıklamamın sebebi belki bu şiirim yanlış anlaşılmasından çekindiğim için, belki de bu endişelerim boşuna. Boşu boşuna açıklamada bulunuyor olabilirim. Bu şiirim kötüye kullanılırsa siyasi bir yöne çekilecek olursa ALLÂH(c. c.) ’a havale ederim. Çünkü siyasî bir amacım yoktur, bunu böyle ifade ediyorum, şiirlerimi içimden geldiği gibi yazmış olduğumdan bazı potlar kırmış olabilirim, bu yüzden de çok kez şiir yazamaz haldeyim. Üstelik bu şiirim de (Eski Şiirlerimden: 1988) , O döneme ait şiirlerimden muhafaza edebildiğim ve koruyabildiğim 57 şiirden birisidir. Yurt arkadaşlarım ‘’Eski şiirlerim’ ’in sayısının 1333 adet olduğunu da bilirler. Çünkü Edirne Kapı Öğrenci Yurdunun Kantininde, yani çay ve televizyon salonunda teksir kâğıtlarına yazılı vaziyette masada sergilerdim o dönemin şiirlerini... Bunlardan sadece 38 kadarı Antoloji Com.’da 19 adet kadarı da henüz yüklenmemiş durumda. Kendim bizzat imha ettim. Karamsarlık ve aşk şiirlerini yazmaktan bıkmıştım. Şiirlerimi insanlarımız belki alınabilirler diyerekten daima makaslıyordum ve daima imha ediyordum. Şahsımın kalbi her gün kırılsa da sorun olmaz, çünkü şahsım çok ezilmiş bir kişidir bu yüzden de herkese hakkı hep helâldir. Fakat nedense dostlarım alıngan. Başkalarının kalbi bu tip şiirlerimle kırılsın istemem. 2 döneme ait ayıklamış olduğum bu gurup 1444 şiirimi de çöpe atmak istemiyordum, çöplüğüm şiirlerimle ve müsveddelerimle öyle doluyor ki neredeyse kışın odun kömür almaya hiç gerek kalmıyor, onları yakıp ısınıyorum. Kısaca bu şiirimin hiçbir siyasi yöne çekilmemesini istiyorum. Sadece köpek ve koyunu kastettim. Anlayışla karşılanacağıma inandığım için sizlerden her zaman ALLÂH(c. c.) razı olsun.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!