Yokluğuda Erciyes'te eridi karlar, çamura bulandı
Bozkıra gömdük bu gece, bende kalan son hatıranı
Bir kurşunu bende, kalanı sen gibi toprakta kaldı
Gittiğinden beri,
Bana salıncak yaptığın o ağacın altında
Aynı iple boğduğumuz o günahsızın ahıyla
Beni yaşatmaya söz verdiğin binlerce güne inat
Hasretinle her gece binlerce kez ölüyorum
Dantel bezeli fanusumdan beni alıp attığın o okyanusta
Bir başıma binlerce köpek balığından kaçıyorum
Tetikteki el benim deyip yaşlarımı sildiğin o geceye inat
Gözümü kırpmadan senin için tetiği ben çekiyorum
Kapımdan giden arabanın sesine uyandığım o güzel sabahlara inat
O ağacın altında fotoğrafına bakıp, hiçlikle konuşuyorum
Sana hasretimi sensiz, bana bile anlatamadığımdan
Kahrolası kağıda iki satır cümle bile yazamıyorum
İsmimiz yanyana geldiğinde, bir kedinin fareyle oynadığı gibi
Şehrin abileriyle oynadığımız o günlere inat
Bir mezar taşının üstünde yazılı ismine bakıyor
Sözümü tutamayıp, her seferinde ağlıyorum
Nisan Bedia Sağdıç
Kayıt Tarihi : 1.3.2025 23:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yiğit ölür namı kalır, toprak seni incitmesin canım akadaşım Yavuz...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!