Kokun sinmişti üzerime,
Kim bilir ne zaman, nerelerde..
Merdivenli dar bir sokakta yürürken,
Bir bankta oturup, İstanbul'u dinlerken,
Galata’nın, kız kulesinin, beyoğlu’nun, boğazın fısıltılarını duyarken,
Adaya giderken, gemi güvertesinden martılara simit atarken,
Hani, rüzgarı bahane edip sana sıkıca sarılırdım ya,
Kokun sinmişti üzerime,
Kim bilir ne zaman, nerelerde..
Bir kahve de dedikodu ederken,
Fal bakarken geleceğe dair,
Buğulu camların ardından hayatı gözetlerken kış günlerinde,
Dostlardan bahsederken,
Yaşlanıyor olmamıza inat,
Yoksulluğa inat,
Hayattan çalarken paylaştığımız anları,
Bir gün, bir gün daha diyerek, ömrümüze günler eklerken,
Paylaşarak çoğaltırken hayatı seninle,
Ve,
Sen giderken her şeyinle,
Kokun sinmişti üzerime,
Sensizlik,
Bilirsin işte,
Ağır çelik bir zırh gibi,
Kötü kokan kalın pis bir aba gibi oturdu üzerime,
Ağır mı ağır,
Sen,
Gitmekle kalmadın,
Aldığın yetmedi tüm verdiklerini hayatıma,
Kokunu da götürdün,
Acımasız bir zalim olan zaman,
Onu benden aldı,
Sensizlik ve yaşam,
Bir arada olmuyor,
Sensiz yaşanmıyor,
Gel,
Bahar olsun tüm evren,
Kokun sinsin dört bir yana,
Bana...
16.1.2008
Samsun
Kayıt Tarihi : 7.2.2009 22:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!