Köle ve efendi aynı korkuyla kucaklaşıyor
Herkes aynı duayı yakarıyor
Tanrı kambur bir şiir gibi uzanıyor
Mısralarım kutsal amenna..
Denge diyorum ,
Öleceğiz,dünya neden bu kadar kötü
Bir pazar çadırında doğdum ben
Bilirim yanlış tartılan kokuyu
Nietzsche' yi anımsadım
Uçurum kıyısında hızla büyüyen bir çiçek gibiydi
Aşklarımı anımsadım
Ceplerimde resimlerinin olmayışlarını
Babamı anımsadım
Altı yaşında öğrendim
Babalar da ölürmüş
Nietzsche',aşklarım ve babam
Affedin beni ,kokunuz halen üzerimde
Bir pazar çadırında doğdum ben
Bilirim boylu poslu bir sonbahar gibi
Kenti titreten kokuyu
Koku nereden ve nasıl gelirse gelsin
Beynim sabırlı ve keskin
Az önce taze bir ölüyü andım ,Freud' u okurken
İnanın bana!
Yaşam yücedir
Bir başkadır baharın tohumları
Sonsuz ağaçlar vardır
Hayatı pekiştiren
İnsanlar vardır
Umudu kuşatan
Yıllar geçiyor avuçlarımdan
Tarihin kokusu yazılıyor
Önce suya
Sonra Güneş' e
Kafamı taşa vursam
Fikrimle yoğrulmuş bütün eserlerimi
ve kokumu terk ederek
Fakat kokum orada durur
Maviliklerle uyandırmamı ister
Öğlenleri teninde yedi iklim
Umursamaz bir şeyi
Akşamları bir alkol imparatorudur
İşte o zaman korkmalıyım
Ya dünya değişir
Ya ben
Anlarız zaten sabahları
İkimizin de değiştiğini
Artık gönlümce ölebilirim
Eriyor paradoks
Sessizliğe bürünmüş
Bir kış bahçesi
Ellerime sığmayan şeyler var ellerime..
Bir avuç kokuymuş ölüm
Arıkan Akar
Kayıt Tarihi : 20.8.2025 21:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!