Sen ki yurdun bağrından çağlayan bir ırmaktın,
Nice bulanık çaylar bozamazdı tadını.
Sen ki asırlar boyu okyanuslara aktın,
En görkemli zirveler unutmazdı adını.
Doğdun Anadolu’nun yemyeşil dağlarından,
Rahmet sundun yıllarca bağrı yanık toprağa,
Seninle hayat buldu, huzura vardı vatan;
Renk kattın gökyüzünde ay yıldızlı bayrağa.
Nerde o şahlandığın ihtişamlı çağların?
Vadilerinde koşan şanlı ordular nerde?
Nerde coşkun selinle dağıldığı dağların?
Her bahar deryalara yol aldığın günlerde.
Hangi bataklıklardı yüreğini kirleten?
Damarları kurumuş kentlerin sularıyla.
Hangi yaban ellerdi seni aslından iten?
Bin yıllık yatağından ayıran duvarıyla.
Kurudu şebekeler başkente su sağlayan,
Kurudu membaları batıda ırmakların.
Kalmadı ne bir pınar ne bir dere çağlayan,
Anlaşıldı kıymeti tertemiz kaynakların.
Yıkılacaktır bir gün ufkun kapatan surlar,
Toprak kokan suların akacaktır coşkuyla.
Yeşerecek seninle baştan başa bozkırlar,
Yıkanacak kararan kalplerimiz bu suyla.
Eylül 2009
Kayıt Tarihi : 29.3.2010 00:14:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!