Millet olarak aşağılık duygusundan kurtulup beklenmeyenlerden olan tarihe beklenmeyenin gerçekleş-mesi olarak bakmak için realizme mutlaka karşı çıkmalıyız. Yüce Pey-gamber’in fetihle ilgili sözünü hedef göstermek olarak alan düşünürler, yeni bir ‘Kızılelma’ yaklaşımını mille-timize hediye etmişlerdi. Resûlul-lah’ın; “İstanbul, elbette fetih oluna-caktır. Onu fetheden başbuğ, ne güzel başbuğ; onun askeri ne güzel asker,” kutlu hadisinde yüce bir hedefe işaret vardı.
İstanbul’un fethi, bu kutlu sözden hareketle ‘Kızılelma’nın gerçekleş-mesi şeklinde yorumlanacaktı. ‘Kızı-lelma,’ Ergenekon Destanı’nda Er-genekon’dan dışarı çıkma ve kay-bolan eski yurdu tekrar ele geçirme ülküsü şeklinde anlatılırdı. Bu yakla-şım; Selçuklu ve Osmanlılar tarafın-dan ise Roma ve Bizans İmparator-luklarının hâkimiyetindeki ülkelerin fethedilmesi ülküsü olacaktı.
Hayat şartları insana yaşlı havası verdirirdi
Rüyalar ise yaşlı olan bedeni gençleştirirdi
Efendimiz ashaba bir müjdeyi duyuracaktı
Çünkü ben ; onunla dönmüyorum...
Bana insanları sorma sakın...!
Çünkü ben ; onlardan uzak yaşıyorum...
Bana kendimi sorma sakın...!
Çünkü ben ; kendimi sende arıyorum...