Kiyaz Kılınç Şiirleri - Şair Kiyaz Kılınç

Kiyaz Kılınç


Kaç Kıyamet Daha?

Ben sustukça büyüdü gece,
karardı zamanın omzu.
Kalbimde, suskun bir kor gibi yanan kelimeler var —

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç

Sözlerin ağırlığını taşıyamıyor artık kalbim.
Sanki bir yük değil de, bir yankı var içimde.
Beni duyacak kimse yokmuş gibi konuşuyorum,
Sadece duvarlar cevap veriyor: soğuk, sessiz, acımasız duvarlar.

Her adımda kırılmaya yüz tutan

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç

Kalp ülkemin sahibine,

Seni düşünüyorum.
Bugün de seni düşünmekten başka hiçbir şey yapmadım.
Şimdi akşam vakti. Birazdan gece inecek, gökyüzü koyu bir mora bürünüyor. İşte tam bu vakitlerde hiç olmadığın kadar bana yakın oluyorsun.
Sana geldiğim günü düşünüyorum. Güneş tüm cömertliğiyle vuruyordu yüzüme, belki bundandı belki de gelişinin heyecanından. Bilmiyorum. Görememiştim seni. Kalabalıklar içinde sadece sana doğru yürüdüm. Yaklaştın, adımların seni bana getirdi.

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç

Sevgilim,

Sana bu mektubu otuzuncu günden yazıyorum. Yani seni özleyişimin üçüncü asrından, arkanda bırakıp gidişinin sanki daha şimdi olmuş gibi üçüncü saniyesinden.

O gün ellerimi tuttuğunda, on yaşındayken kaldığım yatılı okulun bir cuma akşamı gibiydi. Birazdan evci çıkacak kızın içindeki kıpırtılar gibi, kalbimin sesleriydi o hisler. Sen benim evimdin. Sen, benim onca acı günden sonra evci çıktığım evimdin. Parmak uçlarımdan öpüp ellerimi seviyordun.
Beni seviyordun. Sen beni seviyordun.

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç

Kapının Eşiğinde

Ömrüm,
kapında —
beni içeri çağırmanı beklemekle geçti.

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç

Ey alemlerin Rabbi, kudretin sonsuzdur,
“Kıyamet yaklaştı, ay yarıldı” der mübarek sözlerin.
Bir ay ki semada parladı, kalplere bir nur vurdu,
Fakat gafiller, “Bu devam eden bir büyü” diyerek yüz çevirdiler.

Senin her kelamın bir apaçık öğüt, her ayetin bir ibret,

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç

Nevmîde-i Aşk
(Aşk Uykusunda Mahvolmuş Olan)

Bu satırlar, aşkın en yakıcı sancısına ve en saf özlemine adanmıştır.

Gözlerin değdi geceme, sabâhım yanık kaldı,

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç

Sevgilim,

Beni tüketen bir karanlığın içinde yol alıyorum. Seni gördüğüm ilk andan beri, içimde çoğalan bu boşluğun anlamını çözmeye çalışıyorum. Bir uçurumun kenarında durup sonsuz bir derinliğe bakar gibiyim. Sen oradasın, sen oradasın ama dokunulmaz bir mesafedesin. Ve o mesafeye rağmen her şeyin içime işlediğini hissediyorum: Sesin, gözlerin, teninin gölgeleri… Seni düşündükçe, yüreğimde bir şeyler düğümleniyor, her nefeste daha derine çekiliyorum.

Biliyorum, bu bir kayboluş. Herkesin aşina olduğu, kimsenin anlamadığı bir kayboluş… Düşünsene, öyle bir labirentin içindeyim ki hangi yolu seçsem sana çıkıyor, hangi yöne dönsem sen varsın orada. Ruhumun tüm duvarlarına dokunuyor, beni içten içe sarıyorsun. Bir mahkum gibi, sana her yaklaştığımda biraz daha kendi zindanımda kayboluyorum.

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç



Hep böyle başlardı hikayeler. Birbirlerini çok seven iki aşık varmış.
Bir gün ağaçtan sıkılmış yaprak, sonbaharı bahane edivermiş.

Tıpkı senin ve benim o kahrolası,o yok olası incir çekirdeğini doldurmayan ama ikimizi de bir kurşun misali yaralayan bahanelerimiz gibi.

Devamını Oku
Kiyaz Kılınç

Bu şiir,
bir gidişle kalanlara…
Kapanmayan kapı aralıklarında
sessizce bekleyenlere,
bir çift ayak sesini
her gece rüyasında duyanlara,

Devamını Oku