Ben Yine Seni Severim
Bu şiir,
zamanın, ölümün, sessizliğin ve acının bile
sevgiyi eksiltemediği o insana ithaf edilmiştir.
Gittin, güzelliğini bana benzettiğin bir gün batımında,
Hiç acımadan, hiç ardına bakmadan.
Yıllar geçti, dönmedin,
Ben hâlâ seni burada beklerken,
Ben hâlâ seni çok severken.
Bak, bu kaçıncı gün batımı,
Gelmeyecektim sana , yine geldim.
Kelimeler kırık, cümleler yarım.
Taşıyamadım sustuğum onca ağırlığı.
Ayaklarım taşlara takıldı ama duramadım.
Bir bataklık gibi çekti beni adın,
Geldim.
Gittin.
Evet, gittin.
Ama her adımında ben kaldım.
Bir gölge gibi peşinden sürüklenip,
kalbimin kırık aynasında yüzünü aradım.
Ne zaman dünya sussa ve içimde bir boşluk belirse,
Ellerindeki gitarın tınısı, ruhumu sarar bir melodiyle.
Ve sesin, karanlık gecemde bir yıldız gibi parlar,
Zihnimin yollarında bir iz bırakır, her notayla,
Anılar canlanıp gelir bir bir gözümün önüne
Ta uzak yollardan gelip düşer avuçlarıma…
Ben sana söyledim, duymadın.
Gözlerimdeki boşluğu, dilimdeki sessizliği söyledim.
Bir masaldı belki, ama masallar da biter, sevgilim.
Ve biz, kahramanı değiliz artık bu hikâyenin.
Kaç gece bekledim dönmeni,
Eğin / Fırat Kenarında
Eğin, ah Eğin!
Fırat kenarında bana prangalar vuran Eğin.
Dört yanı zindan olan Eğin,
Bana vurdun ya bu zincirleri,
Gittiğini söyledin.
Sesin bir bıçak gibi dilimledi sessizliği.
Yankısı odalara sindi,
bir veda mektubu gibi yazıldı duvarlara.
Seni yazdığım her cümlenin sonunu kaybettim o an.
Otursam yanına usulca,
Kelimelerin yükünü koysam ayaklarımızın dibine.
Her harf bir dağ gibi yuvarlansa uçurumlara,
Sessizliğin incecik iğnesiyle diksek aramızdaki mesafeyi.
Ve desem ki:
HOŞÇA KAL
Gideceksin…
Arkanı dönüp gideceksin.
Öyle sessizce…
Sadece bir “hoşça kal”a sığdırıp günlerimizi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!