Kıyam Saati Şiiri - Bilal Yavuz Şiirleri

Bilal Yavuz Şiirleri
145

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kıyam Saati

biley taşlarıyla sevişen sarp kılınçlar

bilenişin koynu tırmalayan vakur düeti

hıyanete vefa, zulme ıslah, çalıma vicdan

markası mıhlanan

çetin devranlardan geçtin

kıvrak ve rezdar, jindar ve haklı

karaltıya bir kandil, kısrağını sürerken dört nala

şamdanlıklar, hırıltılar, bazalt kokuları

ökçelerin o baygın, tekrarında kaybolmadan

en deruna sürülmüş ahir mahkum

kınından sıyırmadan boykot sancağını

ruhsuzluğa, aşksızlığa, banka destbendlerine

doğrulmaz devrildiği yerden

şol domino taşları

çünkü vahdet, cümle lehçeleriyle velut

daha elvan, daha gür, daha kokteyl

bin varyozdan tek yumruk gibi çökmektir

tağyire ve tağuta ve tuğyan tüzüklerine

oysa biliyordun, giyandar olduğun kadar

tiryakisiydim dilaver süzüşlerin

boranlarda uçuşan zülüflerine, dalgın

göverdikçe tomruklar, yiten saflık

içinde, büyüdükçe küçülen bir zarok

şemkurlar, zeytun ağaçları, kıraç dağ etekleri

açtıran, gürbüz hasbîliklere gonce

ki fukara ocaklar, başkenti insan haklarının

insanlık, senatolarda bahsi geçen yalnızca

senatolar, tek dişi kalmış canavarın

ful cehennem yuvası, hani o

HD sahne performansında tünaydınların

edemeyip kendini kendine itiraf

yatsıların kuştüyü yastığında kıvranan yaratık

nefsinin dahi inanmadığı tıraşlarına

rağmen PR çalışmalarına, ikna odalarına

halklarının bile gözünde yosma

çünkü gümrahtık, bir ırmak ne denli olacaksa

alemi yoktu sökülmenin ifşa ajanslarına

yetiyordu bir mecruhu ondurmak

her lügatte barınmayan karşılıksız kelimesi

en fazla müminlerde fehvasını bulmaktaydı

mamafih, asfalttan kazınırken gureba

hazmedecek kadar bedhah, bir sinikliğimiz yoktu

yokluk bazen varlıktır

varlıklıydık ve rugan

duruşlarda parıldayan çavdar bir urgan gülbankımız

nerdeyse gözleriyle devirecek adamlar arasında

nerdeyse gözleriyle devirecek madamlar arasında

sendelerken de, putçuklar

nacaklarımız içün can atıp durmaktadır

yeter ki bir imbat, ya Rahmân

neresinden başlarsak, birleyecek

kenetlendikçe ketum

kenetlendikçe eforları tıngırdatan

mafdar bir seda, toplayarak serbanında

gaza deyu çarpan fuad oğlu fuadlara

tarihi navdankını ansıtacak

aceb mutluluktan, uçuştu mu melaike

seni gördükten sonra insan yaradıldı diye

seni, yani nereye yükselebileceği insanlığın

hasılı onur, miracınla ins fıtratına

ölüm ki, bildirir kıymetini müebbedin

ki ölüm, çattı mı kılar sofi en firavunu

göçtün ve güzelleştirdin

kalbe mevti, göçtün fakat

bu paramparça surları uhuvvetin

çaktı yokluğunun zorluğunu matiz boğaza

şimdi bu evindar yelkenleri fora

bu kerdar gemileri dans ettirecek zilanlarla

mürettebat hani

bir sura nefesi elzem, müttehid kıyamlara

münezzeh afradan

münezzeh tafradan, hanlık hırsından

bir de israfil, baştan ayağa beşir

intibahları birbirine varis kılan

hızırla kırkbirinci saate uyandıran

Bilal Yavuz Şiirleri
Kayıt Tarihi : 13.10.2020 13:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bilal Yavuz Şiirleri