KIVI 235 – Garağacın Gölgesinde Kıvım
Fadime, sabahın ilk ışığında garağacın dibine eğildi. Toprağın nemi, ellerine değil—yüreğine bulaştı. Don hâlâ dizdeydi, ama artık utanmak değil—uyanmak vardı içinde. Çeşmeden gelen su sesi bir çağrıydı: “Kalk, kıvım başlasın.”
Yaprak kıpırdamadı. Dal, Fadime’ye eğildi. Garağaç, onun sırtına gölge değil—güç verdi. Güneş, alnına değil—kararına vurdu. Ve yıldızlar, henüz görünmeden onun içindeki geceyi izliyordu.
Fadime, elindeki orakla değil— gövdesindeki kıvımla biçti sabrı. Kömbe açılmadı bu kez, çünkü artık açılan sabır değil—karardı.
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Devamını Oku
Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim..
Seni tanımadan
Hele seni böyle deli divane sevmeden
Yalnızlık güzeldir diyordum
Al başını, kaç bu şehirden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta