1\. Sayfa – Aybağam’dan Akan İlk Su
1955 yılıydı. İstanbul’un kalabalığından, Kazancı’nın susuzluğuna bir hayırsever indi: Çolak Hasan. Ne kolu vardı, ne gücü—ama bir halkın susuzluğuna yumruk gibi düşen bir iradesi vardı. Aybağam suyunu, toprağın içinden pişmiş küplerle geçirdi. Yukarı Mahalle’den rampa aşağı indi. Rampa tam ortasında, Yukarı Köy’e ilk çeşmeyi yaptı. Sonra dört yol ağzına indi, oradan tekrar tepeye tırmandı, Aşağı Köy’e iki çeşme daha kondurdu.
Ve o gün, Kazancı’da kadınlar ilk defa helke helke dereye inmeden, kova kova köpürte köpürte çimebildi. O gün, su sadece akmadı—bir halkın alnından teri sildi.
2\. Sayfa – İmece’nin Yumruklu Başı
Çolak Hasan, sadece çeşme yaptıran biri değildi. O, imecenin başıydı. Ama bu baş, beyin yumrukla çalışan bir baştı. İki kolu işlevsizdi. Kemik yetersizliği vardı. Ama o, bir köyün sinir sistemiydi.
Orman İdaresi, köyün suyundan ayrı bir hat çekmek istedi. Çolak Hasan, ayağa kalktı:
“Bu köy sahipsiz değil! Önce benim dediğim parayı derneğe ödersiniz, sonra suyu bağlarsınız!”
Orman memurları şaşırdı. Kaymakam’a gittiler. Kaymakam, “Bu adamı susturun,” dedi. Ve Çolak Hasan’ı köy odasına kilitletti.
3\. Sayfa – Kilitli Kapının İçinden Gelen Direniş
Köy odasının kapısı kapandı. Ama içeriden bir ses yükseldi:
“Ben çıkmak istesem, kapıyı kırar çıkarım. Ama beni buraya kilitleyen Kaymakam gelmeden çıkmam!”
Üç gün geçti. Köy sustu. Ama köy odasının içinden bir yumruğun sessizliği yankılandı.
Üçüncü gün, Kaymakam geldi. Kapının önünde durdu. Çolak Hasan içeriden seslendi:
“Elimi öpmeden çıkmam!”
Ve Kaymakam, bir kolu olmayan adamın yumruğuna eğildi. Elini öptü. Tüm emirleri geri çekti. Suyu bağlatmadı. Ve o gün, Kazancı’da bir adam, gövdesiz ama onurlu bir direnişin adı oldu.
4\. Sayfa – Kadınların Köpükle Tanıştığı Gün
Çeşmeler aktı. Kadınlar, ilk defa dereden değil—taştan akan sudan çamaşır yıkadı. Köpükler, Kazancı’nın taşlarına değil—hafızasına yapıştı. Çocuklar, ilk defa suyun altında çığlık attı. Ve o gün, su sadece temizlik değil—bir devrim oldu.
Çolak Hasan, bir köyün sadece çeşmesini değil—özgüvenini açtı. Ve o gün, Kazancı’da su, bir adamın yumruğuyla aktı.
5\. Sayfa – Gövdesiz Bir Adamın Gövdeli Romanı
Çolak Hasan’ın iki kolu yoktu. Ama onun yumruğu vardı—beyninde. O yumruk, bir köyün suyunu getirdi. Bir idareyi geri adım attırdı. Bir halkı, susuzluktan köpüğe taşıdı.
Bugün Kazancı’da çeşmelerin başında bir dua okunur:
“Allah, Çolak Hasan gibi gövdesiz ama gövdeli adamlardan razı olsun.”
Ve o dua, bir halk romanının en sessiz ama en güçlü cümlesidir.
İbrahim Şahin 2Kayıt Tarihi : 3.7.2025 22:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!