Kışımız Bahar Olaun-Makale-

KIŞIMIZ BAHAR OLSUN

Havalar soğudu. Kış kendini olanca hızıyla hissettirmeye başladı. Son hazırlıklarınızı yapmazsanız ileri günlerde pişman olursunuz demeye getiriyor. Hazırlıklarını yapanlar ise rahat bir şekilde yağacak karı, düşecek yağmuru, esecek rüzgarı huzur-u kalp ile bekliyor.
Her bahardan sonra kış nasıl geliyorsa, hayat baharımızın son demi ihtiyarlık da yanıbaşımızda. Ramak kaldı adeta. Hele kış tabir edeceğimiz kabir hayatı; hiç de uzak değil. O çoğu zaman sonbaharı da beklemiyor. Ne zaman ve nerede geleceğini hiç kimse bilemiyor. “Belki yarın, belki yarından da yakın”. Anamızı, babamızı, dedemizi, nenemizi, büyüklerimizi ve hatta küçüklerimizi bulduğu gibi bizi de bulacak ve hayat baharımız kışa dönüverecek.
Gerekli levazımatı hazırlayıp, tedbirini alanlar kışı nasıl rahat geçiriyorlarsa, dışarıda elbiseleri ile, evlerinde ısınma araçları ile, mutfaklarında yiyecekleri ile kışın şiddetini düşünmüyorlarsa: kabir hayatı için hazırlık yapanlar da, orada karşılaşacakları zorluklara kolay bir şekilde göğüs gereceklerdir.
Ruhumuzun ihtiyaçlarını gidermek için bu uzun kış geceleri güzel bir fırsattır dostlar. Bunu gereği gibi değerlendirmeye çalışalım. Kendimize en son soracağımız soruları bugünler de soralım ki, sonra pişman olanlardan olmayalım.
Nereden geldiğimizi?
Nerede bulunduğumuzu?
Nereye gideceğimizi?
Sormanın zamanı gelmiştir. Dönüşü olmayan bir yola gidiyoruz. Buna hayatımız şahit. Tarih şahit. Sahip olduğumuz her şey yada sahibi olduğunu zannettiğimiz her şey şahit. Bebekliğimiz geldi ve bir daha gelmeyecek. Cocukluğumuz elimizden uçtu, bir daha olmayacak. Gençlikte elimizden çıkmak üzere. (Yaşı benim kadar olanların, o da uçtu elinden.) Kala kala bu güne kaldık dostlar. Bu günümüz elimizden çıkmadan yapmamız gerekenleri hemen yapmalıyız. Bu kış geceleri de büyük bir fırsat.
Madem ki dünyada misafiriz ve az bir zaman kalacağız. Ve ebedi bir hayatın tarlası hükmünde dünya, ne ekersek de onu biçeceğiz. O zaman kalbimizi iman ile, irfan ile, Kur’an ile, Vahiy ile doldurup; güzel ahlak ile yoğurmalıyız. Kur’an hakikatlerini, hiç değilse her akşam bir-iki sayfa enazından meali ile okuyup, muhatap olmalıyız. sanki Resulullah’ın dilinden bize iniyor gibi algılamalı, anlamalı, anladığımızı ise derhal yaşamalıyız.
Alemlere rahmet olarak gönderilen ve güzel ahlakı tamamlamak için vazifelendirilmiş Hz. Muhammed (AS) in örnek hayatını okumalı ve sünnet-i seniyyesine azami derecede özen göstermeliyiz.
Haydi varmısınız bu uzun kış gecelerini, baharın müjdecisi yapmaya?