İçeriden bile buz tutmaya başlayan camların ardından seyrediyorum...
Buralarda mutlaka bacasından duman tüten bir ev olmalıydı diyorum...
Ve bu sessizlikte bir ses olmalı., altı buz tutmuş kar üstünde
kurt adımları...
Sonra dağların eteklerinde yol alan bir tren sesi gelmeliydi kulağıma...
Bütün geleceğimi taşıdığı ve söyleyemediklerimi sakladıklarıyla ...
Boş kompartımanları ve vagonları ile yarınlara yol alıyormuş gibi...
Çocuk gözlerimin önünden geçip gidiyormuş gibi...
. . ,
Vakit ., sabaha doğru ağır ağır yol alıyor...
Hala ne bir ses var ne de dumanı tüten bir baca...
Arabamdan inip yürümeye başlıyorum .,
susadığım zaman içeceğim kar suları var nasılsa ...
Ormanın içinden daha yükseklere., eteğinden tren geçen dağlara doğru...
Ve o dağların doruğunda ., çocukluğumdan bu yana sadece bana .,
sadece bana yanıp-sönerek göz kırpmakta olan o ışığa doğru tırmanıyorum...
. . ,
O ışık ki ., çılgın fırtına dalgalarının arasından gökyüzüne fırlayan
bir yakamoz olmalı...
Cevat Çeştepe
Kayıt Tarihi : 2.2.2021 10:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Her zaman ki güzelliğinde...
Sevgi ve saygılarımla..
TÜM YORUMLAR (2)