GAZEL
Kışın dertli gecesi, bir sıcaklık ki özel,
Közde pişen o tat, gönlümüze gelir ezel,
Zahmeti var, lakin lezzeti hoştur ki zel,
Kestane gazel ey yâr, yanağın da bir gazel.
Dışındaki dikenleri, sanki aşkın çilesi,
Lakin içinde saklıdır, ne hoştur o nesi,
Gönül sabreder elbet, bekler bu tatlı sesi,
Kestane gazel ey yâr, yanağın da bir gazel.
Ateşte kavrulur da, cana can katar tadı,
Bu lezzeti tatmakla, kalır mı ki dert adı,
Gönül yâre kavuşur, ne hoştur ki muradı,
Kestane gazel ey yâr, yanağın da bir gazel.
O nazenin kabuğu, yârin sitemi gibi sert,
Ama içi yumuşacık, kalbi gibi temiz ve mert,
Bu aşkın sırrı gizlidir, dindirir her bir dert,
Kestane gazel ey yâr, yanağın da bir gazel.
Gurbet elde yanarken, ne hoş bir yâd-ı vatan,
Bize sıcaklık verir, ne hoştur ki bu tutan,
Bu sevda ki derindir, ebediyen sürülür, atan,
Kestane gazel ey yâr, yanağın da bir gazel.
Dumanı tüter de, etrafa mis kokusu yayılır,
O kış soğuğunda gönül, bir dem olsun ayılır,
Bu güzelliğe âşık, ne dertler kaybolur, sayılır,
Kestane gazel ey yâr, yanağın da bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Aşkın lezzeti budur,
Zahmetin ardından gelen, bir büyük umuttur,
Yârin cemâli gibi, gönlümde bir lûtuftur,
Kestane gazel ey yâr, yanağın da bir gazel.
Kayıt Tarihi : 30.10.2025 07:47:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!