Zaman bir haritaydı,
katlanmış, yıpranmış
kenarlarında eski ellerin izi,
ortasında senin sessizliğin vardı.
Saatler kırıldı önce,
her biri başka bir an’da dondu.
Biri ilk gidişine takılı kaldı,
biri sesini duyamadığım
o son geceye.
Zaman akmadı.
Çünkü biz konuşmadık.
Ve konuşulmayan her şey
bir takvimin yaprağına yapışıp kaldı,
soldu.
Bir atlasım vardı;
sadece sana çıkan yolları gösteren.
Ama sen pusulasız gittin,
ben yönsüz kaldım.
Kırık saatler gibi yürüdüm sonra,
hep bir saniye eksik,
hep bir hece yarım,
hep bir cümle suskun.
Zaman ne ileri,
ne geri gitti.
Sadece içime doğru aktı
sessizce, ağır ağır…
bir çöküş gibi.
Ve işte şimdi,
hangi gün, hangi mevsim
hangi “biz”in kalıntısıydı bilemeden
yine susuyorum.
Belki de zaman,
adını unutan bir hatıradır sadece.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 26.7.2025 17:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!