Kırık Bir Kentin Hafızası

Sabit Süreyya Sirer
127

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kırık Bir Kentin Hafızası

I

Bir şehir uyanır sabaha,
künyesinde paslı demir, duvarlarında unutulmuş çocuk sesleri…
Sokaklar - birbirini tanımayan insanların ayak izleriyle dolu,
her adımda biraz daha silinir izler,
her adımda biraz daha unutulur insan.

Camların ardında konuşmayan yüzler oturur,
çaylar ılımış, umutlar soğumuştur.
Bir kadın pencereye bakar,
dünü düşünür ama “yarını unutur.
Çünkü bu şehirde takvim yaprakları değil,
hayatlar yırtılır sessizce.

II

Bu şehir…
bir zamanlar inandığımız sözlerin üstüne kurulmuştu,
“eşitlik” dediler, beton döktüler;
“özgürlük” dediler, turnikeler kurdular;
“adalet” dediler, tabelasını astılar -
ama kapısından sadece seçilmişler geçti.

İnsanlar sıraya girdi umut için,
herkesin cebinde bir düş, ama kimsenin cebinde yol parası yoktu.
Çocuklar, oyuncak yerine borç defterleri ezberledi,
büyükler dua ederken faturaları düşündü.
Ve biz, hâlâ “her şey düzelecek” masalını birbirimize anlattık,
uyumak için değil, uyanmamayı öğrenmek için.

III

Kentin ortasında bir park vardı eskiden,
şimdi orada devasa bir alışveriş merkezi yükseliyor.
Çocukların koştuğu yerlerde artık tüketim koşuyor,
kuşların indiği dallarda şimdi neon ışıkları yanıyor.
Ve biz hâlâ “gelişme” diyoruz buna,
hâlbuki büyüyen tek şey yalnızlığımız.

Bir bankta oturan ihtiyar var mesela,
her gün aynı saatte gelir, hiçbir yere gitmez.
Belki bekler, belki hatırlar, belki de sadece var olur.
Ama kimse sormaz ona,
çünkü bu şehirde herkes bir diğerinin hikâyesine sağırdır.

IV

Ve akşam olur,
gökyüzü bir sigara dumanı gibi yayılır kentin üstüne.
İnsanlar evlerine döner - daha doğrusu hücrelerine.
Televizyonlar açılır, düşünceler kapanır.
Bir sessizlik çöker…
Fakat o sessizlik huzur değil,
bastırılmış bir çığlığın kabuğudur.

Ben de yürürüm kaldırımlarda,
bir taşın üstünde duran bir karıncayı seyrederim uzun uzun.
O bile bir yere varır,
biz hâlâ başladığımız yerde sayarız.

V

Ey şehir…
Bizi büyüttün, ama bize yer açmadın.
Bize yollar sundun, ama yönümüzü çaldın.
İsimlerimizi kaydettin nüfusuna,
ama sesimizi hiç duymadın.

Ve ey insan…
Belki de sorun şehirde değil,
belki de biz çoktan unuttuk insan kalmayı.
Birbirimize bakmayı, anlamayı, beklemeyi…
Belki de en büyük yıkım binalarda değil,
birbirimize kurduğumuz mesafelerde.

Sabit Süreyya Sirer
Kayıt Tarihi : 2.10.2025 17:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!