Bugün yine kendime sordum.
Beni en son kim unuttu?
Hangi gece ismim sessizliğe gömüldü,
hangi dua yarım kaldı dudaklarda?
Bazen düşünüyorum,
ben bir şarkının yarıda kesilen notası mıyım,
yoksa unutulmuş bir şiirin
silinmiş dizesi mi?
Sanki dünyada herkes yerini bulmuş da
ben sadece eksik kalmışım.
Bir sokak lambasının altında üşüyen bir çocuk gibi
kaldım kucağına alınmadan.
Kalabalıkların içinde savruldum,
yalnızca taş duvarlar dinledi içimdeki yangını.
Unutuluş sessiz gelir, bilirsin.
Bir gün bakarsın, adın anılmaz,
sesin yankı bulmaz,
ve anlarsın.
sen artık kimsenin hafızasında değilsin.
Belki sen unuttun beni,
belki şehir unuttu,
belki de ben kendime ihanet ettim.
Ama şunu bil sevgili:
Ben hâlâ aynı yangının içindeyim,
her külden sonra
yine senin adını arıyorum.
Unutuluşumun sahibine
bu satırlar bir vasiyet olsun:
Beni en son kim unuttuysa,
onu en son ben affedeceğim.
Senin unutulmuş yanın
Kayıt Tarihi : 23.8.2025 14:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!