Beni unut, dediğin yerde
saçlarına gizlediğim intihar pususunu
söküp atamadım.
Ağzımda bir gül yarası gibi
suskunluğun kanıyordu.
Gecenin en kuytusunda,
bütün yıldızları kör ettim senin gözlerinle.
Yüzümde rüzgârın intikamı,
ellerimde kayıp bir sabahın ağırlığı.
Kim öğretti sana böyle gitmeyi?
Kim öğretti bana,
sesinin küllerinden bir ev inşa etmeyi?
Kalbimde bir uçurum saklıydı,
adını her andığımda biraz daha büyüyen.
Şimdi sesin, o uçurumun en dibinde yankılanıyor.
Sahi, insan en çok hangi düşüşte sever?
Ben en çok sana düşerken ölüyorum.
Kayıt Tarihi : 16.5.2025 13:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!