omzuma bir yaprak düşüyor
üzerime gölgesi düşen zeytin dalından..
özünden düşmüş bir ince hüzün..
böyle erkenden bitiyor çoğu bilmediğin hayat da..
olur olmaz sunuyor önüne bütün geçmiş grafiğini zaman.
bu kadar uykusuz kaldığına seviniyorsun
daha çoğunu uyanık geçirdiğin için yaşamın..
ya da hep iyimser olmak adına sevindiğini söylüyorsun
yalan oysa..
ve böyle yalanlar
bilmiyorum sevabına mı işleniyor
günahına mı yoksa..
bunu da önemsemiyorsun..
giderek alışkanlık oluyor herşey..
kimsesizlik adı altında olmayan bir uzun yalnızlık..
ve çok uzaklarda kalan
bütün bu hayatla barışık
yanıp sönen milyonlarca ışık
istanbul..
ve o şehirde bize en çok şarkılar yakındı
bize en çok şiirler..
hep duyan
duyuran bir şeyler yükledik içimize..
kendi karanlığımızın sularına gömüldüğümüz oldu..
''havasızken hep aynı şeyi düşündük''
hiçbir şey umursanmayacak kadar küçüldü gözümüzde..
ya biz hayata ayak uyduramadık
ya hayat bize..
sonra hep sağnak yağmur..
boğaza kadar bela, paçalar çamur..
kavgalar, küfürler, nezaretler,
hep bir şekilde yaşadık..
bir çok farklı şehirde oturup diz dize
yine yettik biz bize..
şimdi nasıl uzağız,
hem nasıl..
bu özlemek değil,
böyle hep bir yandan iş, sıkıntı..
durup dinlenmeden sürekli bir şeyler
ve hep aynı kalıp
aynı konuşma şekli..
bir yandan uyku az
bir yandan su..
ve bir çok kere yüzümüz mutsuz
böyle uyku-su-suzuz..
neyse ki hepsinin sayısı var
günü belli..
ve bir gün ansızın gelip dolduracağım o bankta boş kalan yerimi..
gecenin ilerleyen saatlerinden hiç haberim olmayacak..
akıp giden zaman beni bağlamayacak..
ve hiç bir mısra ağlamayacak
kelimelerini zincirleyen yalnızlığa..
ve sonra bir şehirle dolacak her saniyem
hep yinelenen şiirlerim olacak
sevda adına
beraberlik adına
ve özgürlük adına..
10/08/2003
kıbrıs/çamlıbel
Kayıt Tarihi : 28.12.2012 15:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (4)